Diyarbakır

Adli Tıp’tan Rojin Kabaiş açıklaması: “DNA’lar ölüm sonrası bulaşmış olabilir”

Adli Tıp Kurumu, Rojin Kabaiş’in ölümünün suda boğulma sonucu gerçekleştiğini, ancak olayın intihar, kaza veya dış etken kaynaklı olup olmadığının belirlenemediğini açıkladı.

Abone Ol

Van Gölü kıyısında cansız bedeni bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş hakkında yürütülen adli incelemelerde yeni bulgular kamuoyu ile paylaşıldı. Adli Tıp Kurumu (ATK), yapılan otopsi ve laboratuvar analizleri sonucunda, genç kızın ölümünün suda boğulma sonucu meydana geldiğini, ancak olayın oluş şekline dair kesin bir kanaate varılamadığını bildirdi.

Açıklamada, Kabaiş’ten alınan örneklerde sternal ve vajinal bölgelerde iki farklı erkeğe ait DNA profiline rastlandığı, ancak bu DNA’ların ölüm sonrası süreçte veya çevresel temas sonucu bulaşmış olabileceği değerlendirildi.

ATK raporunda, “Vücutta darp, şiddet veya cinsel saldırıya işaret eden herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. Zehirlenme bulgusu da tespit edilmemiştir. Ölüm, kaybolma tarihi olan 27 Eylül 2024 civarında gerçekleşmiş, cesedin bir süre su içinde kaldığı anlaşılmıştır” ifadelerine yer verildi.

Raporda, intihar, kaza veya dış etkenle suda boğulma arasında kesin bir tıbbi ayrım yapılamadığı vurgulandı.

Sonuç olarak, Adli Tıp Kurumu, “Rojin Kabaiş’in ölümünün suda boğulma sonucu meydana geldiğini; ancak olayın oluş şekli hakkında kesin bir kanaate ulaşılamamıştır” açıklamasında bulundu.