Saha Araştırmaları Merkezi (SAMER) tarafından 10-15 Ekim 2025 tarihleri arasında Diyarbakır, Şanlıurfa, Batman, Mardin, Şırnak, Siirt, Bitlis, Bingöl, Ağrı, Dersim, Muş, Adıyaman, Van, Iğdır, Hakkari ve Kars’ta gerçekleştirilen araştırma, barış süreci, siyasal temsiliyet ve ekonomik kaygılar konularında çarpıcı sonuçlar ortaya koydu.
Toplam 1543 kişiyle yüz yüze yapılan görüşmeler, bölge halkının siyasal yönelimleriyle barışa dair beklentilerini de yansıttı

EN BÜYÜK SORUN EKONOMİ VE İŞSİZLİK
Araştırmaya göre katılımcıların %59,7’si Türkiye’nin en önemli sorunu olarak ekonomik kriz ve işsizliği, %21,2’si Kürt sorununu, %6,4’ü hukuk sistemini, %5,3’ü eğitim sistemini gösterdi.
Ekonomik sorunların özellikle Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa gibi kentlerde genç işsizlik oranlarıyla birleştiğinde temel kaygı haline geldiği vurgulandı.
KATILIMCILAR: “KAYYUMLAR GİTMELİ, UMUT HAKKI TANINMALI”
Barış sürecinin yeniden başlaması için hangi düzenlemelerin yapılması gerektiği sorulduğunda, katılımcıların büyük çoğunluğu adalet ve özgürlük odaklı değişiklikler talep etti:
%78 – İnfaz kanununda değişiklik yapılmalı
%76,5 – Kayyum uygulamaları sonlandırılmalı
%74,9 – Hasta mahpuslar serbest bırakılmalı
%74,5 – Ceza süresi dolmuş mahpuslar koşulsuz bırakılmalı
%71,9 – “Umut hakkı” yasal güvenceye alınmalı
SAMER, bu sonuçları değerlendirirken “barış sürecinin ilerlemesi için en az yüzde 70’lik bir toplumsal mutabakatın, adalet ve insan hakları temelli düzenlemeleri zorunlu kıldığını” belirtti.
HÜKÜMET VE MUHALEFETE GÜVEN ZAYIF
Araştırmaya göre katılımcıların %55’i hükümeti, %57,4’ü muhalefeti, %53,2’si meclisi barış süreci konusunda yetersiz buluyor. Hükümeti “yeterli” görenlerin oranı yalnızca %24,8 olarak ölçüldü.
Buna karşın, Abdullah Öcalan’ın sürece katkısı yeterli bulanların oranı %42,9, PKK’nin rolünü olumlu bulanların oranı ise %40,5 olarak tespit edildi.
“BARIŞA TEMKİNLİ UMUT”
Katılımcıların %23,3’ü sürecin olumlu sonuçlanabileceğini, %24,8’i sonuçlanmayacağını, %28’i kısmen sonuçlanabileceğini düşünürken, %17’si kararsız kaldı.

Bu tablo, SAMER’e göre “barış sürecine karşı ne tamamen umutsuz ne de bütünüyle umutlu bir yaklaşım değil; temkinli bir umut” olarak değerlendirildi.
SURİYE POLİTİKASINA OLUMSUZ BAKIŞ
Araştırmaya göre katılımcıların sadece %26,9’u Türkiye’nin Suriye politikasını olumlu buldu.
Toplumun %34,5’i ‘samimi ve yapıcı ilişki’, %23,3’ü ise Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile ‘işbirliği yapılmalı’ görüşünü paylaştı
SİYASAL EĞİLİMLERDE DENGELİ TABLO
SAMER’in saha verilerine göre, bölgedeki parti dağılımlarında büyük değişim olmasa da dikkat çekici oynamalar yaşandı:
AK Parti: %1,8 düşüş
MHP: tabanını korudu
DEM Parti: %3,3 artış
CHP: %3,1 düşüş
SAMER, bu tabloyu “ekonomik kriz ve temsil eksikliğine tepkiyle birlikte, bölge halkının demokratik çözüm ve diyalog arayışının devam ettiğine dair bir gösterge” olarak yorumladı.





