Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaiş’in ölümüyle ilgili tartışmalar sürüyor. Ailenin adalet arayışını sürdüren babası Nizamettin Kabaiş, yeni adli bulgulara dayanarak kızının “intihar etmediğini”, üzerinde başka kişilere ait izler bulunduğunu söyledi.

Kabaiş’ın ifadelerine göre, Rojin 27 Eylül akşamı Van Gölü sahilinde kayboldu; cansız bedeni 15 Ekim’de Mollakasım Köyü Sahili’nde bulundu. Baba Nizamettin Kabaiş, “Kızımın intihar edecek bir durumu yoktu. Üniversiteyi kazanmış, keyfi yerindeydi. Bu olay ihmaller zincirinin sonucu” dedi. Aile, hem yurt hem üniversite yönetimi hakkında şikayetçi olduğunu belirtti.

Ailenin aktardığına göre adli tıp raporları yeni bulguları içeriyor: Rojin’in atletinde farklı bir kadına ait kan izi tespit edildiği; ayrıca bedeninden iki erkeğe ait DNA izine rastlandığı iddia edildi. Baba Kabaiş, “Bu izler bulaşma değil — araştırılması gereken izlerdir” diyerek ilgili bölgelerdeki şahısların DNA taramasının yapılmasını talep etti.

Aile, soruşturma sürecinde iletişim eksiklikleri ve yetkili kurumlardan beklenen hızlı müdahalelerin gerçekleşmemesinden yakınıyor. Rojin’in telefonunun hâlâ tam olarak açılmadığını, üç günlük üniversite döneminde yaptığı 16 görüşmenin bulunduğunu; ancak bu kişilerin tamamının aileye açıklanmadığını ifade etti. Ayrıca Kabaiş, kendisine farklı numaralardan tehdit mesajları geldiğini, bunun da süreci daha da zorlaştırdığını söyledi.

Rojin için ülke genelinde düzenlenen yürüyüşler ve kamuoyu baskısıyla dosya Ankara’da da gündeme gelmiş; aile, bakanlıklarla görüşmeler gerçekleştirdiğini belirtti. Baba Kabaiş, “Bu dosyanın aydınlatılması için devletin üst mercilerinin devreye girmesini” istedi.

Kaynak: ANKA