Haberler

Cemil Koç’un tutukluluğuna itiraz

Ayşe Tokyaz’ın ölümünden sorumlu tutulan eski polis Cemil Koç, Diyarbakır’da imam nikâhlı eşi Ejegül Ovezova’nın ölümüyle ilgili yargılandığı davada tutukluluğuna avukatı aracılığıyla itiraz etti.

Abone Ol

İstanbul Küçükçekmece’de 13 Temmuz’da yol kenarında valizde cesedi bulunan Ayşe Tokyaz’ın (22) ölümüne ilişkin eski polis memuru Cemil Koç (38), ‘Tasarlayarak öldürmek’ suçundan tutuklandı. Koç’a yardım ettiği iddia edilen 6 kişi ise ‘Tasarlayarak öldürmeye yardım etmek’ suçlamasıyla cezaevine gönderildi.

Cemil Koç’un ayrıca, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 24 Temmuz 2023’te 8’inci kattan düşerek ölen Ejegül Ovezova’nın (29) ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmada da cinayet sanığı olduğu ortaya çıktı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianame, 4 Temmuz 2025’te Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

İddianamede, olayın gerçekleştiği evde yapılan incelemede yerde ve eşyalarda kan benzeri lekeler bulunduğu, bunlardan alınan örneklerin çoğunun maktule ait olduğunun belirlendiği kaydedildi.

“Balkondan Düşerek Vefat Etti, Suçsuzum”

İddianamenin kabul edilmesinin ardından 18 Temmuz’da SEGBİS üzerinden ifade veren Cemil Koç, şunları söyledi:

“Savunma yapmak için süre talebim yoktur. Maktüle, benim imam nikahlı eşim olur. Ben kendisine şiddet uygulamadım. Kendisi 3 yıl önce Diyarbakır’dayken balkondan düşerek vefat etti. Ben şu anda bir şey hatırlamıyorum. İlk verdiğim ifadem neyse onun kabul edilmesini istiyorum. Benim herhangi bir suçum yoktur. Kendisini dövmedim, suçsuzum, beraatımı ve serbest bırakılmamı talep ediyorum.”

Mahkeme heyeti, Cemil Koç’un üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu ve kaçma şüphesini dikkate alarak tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma 27 Kasım tarihine ertelendi.

Avukattan Tutuklamaya İtiraz

Cemil Koç’un avukatı, Diyarbakır 6. Ceza Mahkemesi’ne sunduğu dilekçede, müvekkilinin tutukluluğuna itiraz etti. Dilekçede, Anayasa’nın 19’uncu maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliğinin ancak zorunlu hallerde kısıtlanabileceği vurgulandı.

Tutuklamanın cezanın infazı değil, sadece yargılama sürecini güvence altına almak için geçici bir tedbir olduğuna dikkat çekilerek, adli kontrol gibi daha hafif koruma tedbirleri değerlendirilmeden doğrudan tutuklama kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğu ifade edildi.

“Tutuklama Ceza Yerine Geçmemeli”

Avukat, başvuruda kaçma şüphesi ya da delilleri karartma gibi somut gerekçelerin ortaya konulmadığını savundu. Tutuklamanın ‘ceza yerine geçecek şekilde’ kullanılmaması gerektiğini vurgulayan avukat, şunları talep etti:

Cemil Koç’un serbest bırakılması,

Tutuklama sebeplerinin varlığı halinde ise adli kontrol altına alınması.

Avukat ayrıca, mahkemenin müvekkilinin durumunda tutuklama gerekliliğini somut olarak değerlendirmediğini ileri sürerek kararın hukuka aykırı olduğunu belirtti.