Diyarbakır Barosu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Selahattin Demirtaş hakkındaki kararının ardından yaptığı açıklamada, Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklerine dikkat çekerek, “AİHM kararları bağlayıcıdır, siyasi saiklerle yapılan tutuklamalar derhal son bulmalıdır” ifadelerini kullandı.

“Karar yalnızca Demirtaş’ı değil, tüm siyasi tutukluları ilgilendiriyor”

Baro, 8 Temmuz 2025 tarihli AİHM kararına ilişkin yaptığı değerlendirmede, mahkemenin Demirtaş’ın tutukluluğunun hukuki temelden yoksun ve siyasi nedenlerle gerçekleştiğine hükmettiğini hatırlattı.

Açıklamada, “AİHM kararları yalnızca bireysel davalarla sınırlı değildir. Bu karar, benzer gerekçelerle tutuklu bulunan tüm siyasetçileri de doğrudan ilgilendirmektedir. Selahattin Demirtaş ve politik saiklerle tutuklu tüm mahpuslar derhal serbest bırakılmalıdır” denildi.

“AİHM kararı, Türkiye için bağlayıcı nitelikte”

Diyarbakır Barosu, AİHM’in Türkiye’yi, “Demirtaş’ın derhal serbest bırakılması ve benzer nitelikteki tutuklamalara son verilmesi” yönünde yükümlülük altına soktuğunu vurguladı.

Açıklamada, “Bu kararın uygulanması yalnızca bir birey hakkı meselesi değil; aynı zamanda hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve demokratik değerlerin korunması açısından da kritik öneme sahiptir” ifadelerine yer verildi.

“AİHM kararlarına uymak anayasal zorunluluktur”

Baro, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin Anayasa’nın 90. maddesi gereğince iç hukukta bağlayıcı olduğunu hatırlatarak, şu ifadelere yer verdi:

“Uluslararası insan hakları hukukuna dayalı AİHM kararlarına uymak anayasal bir yükümlülüktür. Yargı organlarının evrensel hukuk normlarına uygun hareket etmesi, demokratik hukuk devleti olmanın gereğidir.”