Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş’in şüpheli şekilde yaşamını yitirmesinin üzerinden bir yıl geçti. Bu süreçte olayın maddi gerçeği açığa çıkarılamazken, ihmaller ve eksik soruşturmalar şüpheleri artırıyor. Son olarak Adli Tıp Kurumu (ATK) raporu ile Kabaiş’in tecavüze uğradığı şüphesi yeniden gündeme gelirken, kaybolan deliller ve incelenmeyen iddialar dikkat çekiyor.
OTOPSİ CD’SİNİN ZARAR GÖRMESİ ELEŞTİRİLDİ
Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi Yönetim Kurulu üyesi Raperin Akengin, kendilerine otopsi görüntülerini içeren CD’nin çizildiğinin aktarıldığını belirtti:
“Olayın nasıl meydana geldiğini aydınlatmak ve delil bütünlüğünü korumak açısından hayati öneme sahipti.”
Akengin, otopsi ve diğer delillerin korunmadığını ve zamanında ilgili kurumlara iletilmediğini ifade etti. Kabaiş’in vücudunda bulunan iki farklı erkeğe ait DNA örnekleri ve diğer biyolojik bulguların da eksik ve çelişkili bilgilerle dosyaya yansıdığını belirtti.
DELİL TOPLAMADA CİDDİ EKSİKLİKLER
Olay yeri ve çevresindeki kişisel eşyalar, cep telefonu, kulaklık ve kıyafetler korunmadı.
Güvenlik kamera kayıtları eksik veya geç temin edildi; bazı zaman dilimleri tamamen dosyaya yansıtılmadı.
Kabaiş’in bedeni uzun süre suda kaldığından ciddi şekilde deforme olmuş, Van’da yapılan otopsi yetersiz bulunarak dosya İstanbul ATK’ye gönderilmişti.
Akengin, ATK raporunun ölüm nedenini “suda boğulma” olarak tespit ettiğini, ancak hangi suyun kastedildiğinin belirtilmediğini vurguladı.
ATK’YE GÜVEN ZAYIF
Akengin, ATK’nin süreçte çelişkili ve kafa karıştırıcı adımlar attığını belirterek, otopsi CD’sinin çizilmesinin delil bütünlüğünü bozduğunu söyledi. CD’nin taraflarına verilmemesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
TELEFON VE GİZLİLİK SORUNLARI
Dosya avukatlarından Zeynep Demir, Kabaiş’in telefonunun halen açılmadığını ve bu nedenle önemli tespitlerin yapılamadığını ifade etti:
“İlk aşamada yurt içi ve yurt dışı tekniklerin değerlendirilmesi gerekiyordu. Telefonun bir yıl boyunca bekletilmesi verilerin zarar görebilme ihtimali yaratıyor.”
Demir, dosyadaki gizlilik kararının kaldırılarak soruşturmanın etkin şekilde yürütülmesi gerektiğini belirtti.
