Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü dolayısıyla baro binasında basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Baro Başkanı Abdulkadir Güleç ve çok sayıda avukat katıldı.
“Resmi rakamların çok üzerinde”
Baro Yönetim Kurulu Üyesi Berivan Zerin, çocuk işçiliğinin Türkiye’de giderek arttığını belirterek, resmi rakamların çok üzerinde, yaklaşık 3-4 milyon arasında çocuk işçi olduğu tahmin edildiğini söyledi. Ayrıca, Türkiye’deki çocuk işçiliği sorununa dikkat çekmek amacıyla 12 Haziran’ın Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından “Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü” olarak ilan edildiği vurgulandı.
Çocuk işçiliği ve şiddetli yoksulluk ilişkisi
Açıklamada, ülkemizde en az 6,5 milyon çocuğun şiddetli yoksulluk içinde yaşadığı ve bunun çocuk işçiliğinin artışındaki en önemli etkenlerden biri olduğu belirtildi. TÜİK verilerine göre çocuk işçiliği oranlarının giderek yükseldiği ifade edildi.
Çocuk işçiliği politikası ve MESEM uygulamaları eleştiriliyor
Çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında yasal düzenlemeler ve politikaların etkili olduğu vurgulandı. Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) gibi kurumların, çocuk işçiliğini meşrulaştırdığı ve yaygınlaştırdığı ifade edildi. Ayrıca, MESEM kapsamında çalışan çocuklarda iş kazaları sonucu yaşanan ölümler endişe verici boyutlarda olduğu belirtildi.
İş kazaları ve çocuk işçiliği sonuçları
2023-2024 eğitim yılında MESEM’de çalışan çocukların yaşadığı iş kazaları sonucu çok sayıda çocuğun hayatını kaybettiği ve 2025 yılının ilk 106 gününde 19 çocuğun iş kazalarında hayatını kaybettiği açıklandı. Bu durumun çocukların güvencesiz ve güvensiz koşullarda çalıştırıldığını gösterdiği ifade edildi.
Çocuk işçiliğiyle mücadelede öneriler ve çağrı
Çocuk işçiliğinin toplumun temel sorunu olarak ele alınması gerektiği vurgulanarak, entegre sosyal koruma müdahalelerinin desteklenmesi, sosyal hizmetlere erişimin artırılması ve kaliteli, kapsayıcı eğitime ulaşımın kolaylaştırılması gerektiği belirtildi. Çocukların üstün yararının gözetilmesi, zorla çalıştırma vakalarında çocuk psikolojisinin dikkate alınması ve sosyal koruma sağlanması çağrısında bulunuldu.
Çocukların hakları ve geleceği için ortak sorumluluk
Açıklamada, çocukların emeğinin değil hayallerinin değerli olduğu, onların sağlıklı bireyler olarak gelişebilecekleri, özgürce öğrenip oynayabilecekleri ortamların yaratılmasının toplumun ortak sorumluluğu olduğu vurgulandı. Çocuk işçiliğiyle mücadelenin yıl boyunca süren bir hak savunuculuğu olduğu ve tüm yetkililerin çocukların üstün yararını esas alan politikalar üretmeye davet edildiği ifade edildi.
Çocuk işçiliğiyle mücadelede eğitim ve politikaların önemi
Son olarak, çocuk işçiliğinin yaşam hakkı başta olmak üzere birçok hakkın ihlaline neden olduğu; çocukların nitelikli eğitim alması, çocuk hak temelli ve bütüncül politikaların geliştirilmesinin elzem olduğu belirtildi.