Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde Kulp Madencilik ve Dış Ticaret Anonim Şirketi tarafından yürütülen maden arama çalışmaları, halkın ve çevre örgütlerinin sert tepkisine neden oldu. Faaliyetlerin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu olmadan yürütüldüğü iddia edilirken, bölgede çeşitli protestolar düzenleniyor.

“Ekolojik talan ve göç tehdidiyle karşı karşıyayız”

Ekoloji Meclisi Eşsözcüsü Sabri Kılıç, Kulp halkının uzun süredir madene karşı direndiğini vurguladı. Kılıç, dayanışma çağrısında bulunarak şunları söyledi:

“Kürt coğrafyasında madene, kum ocaklarına, güneş enerjisi santrallerine (GES) ve hidroelektrik santrallerine (HES) karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz. Havamızı, dağımızı, taşımızı ve ovamızı kirletemeyecekler, buna izin vermeyeceğiz. 1990’larda halk zorla göç ettirildi, bugün ise sermaye güçleri tarafından halk tekrar göçe zorlanmak isteniyor. Mera alanları yok edilmek isteniyor, buna müsaade etmeyeceğiz.”

“25 köy halkı mağdur ediliyor”

Nerçik köyünden Selahattin Kara, yayla alanlarında 25 köyün etkilendiğini belirterek şöyle konuştu:

“Bizim yaylamızda 25 köy var, insanlar hayvan otlatıyor, bir maden şirketi yüzünden perişan olduk. Buradan yetkililere sesleniyorum; lütfen olaya müdahale edin, halk mağdur, halk isyanda, askerle karşı karşıya gelmek istemiyoruz. 3-5 kişi zengin olacak diye 25 köy halkı mağdur ediliyor. Yapmayın. ÇED raporu yok, şirket kendi kafasına göre çalışma yapıyor, şirkette resmi hiçbir evrak yok.”

“Yaylamızı ve meramızı korumak için buradayız”

Helîne köyünden Musa Çiçek de doğa talanına karşı tepkisini dile getirerek şunları söyledi:

“Biz bugün buraya yaylamız ve meramız için geldik. Biz buranın birkaç avuç şirket için talan edilmesini istemiyoruz. Herkesin bize destek olmasını, doğamıza sahip çıkmasını istiyoruz.”

Kaynak: İLKE TV