Diyarbakır Barosu Çevre Kent Komisyonu Başkanı Ahmet İnan, Kulp ilçesindeki Hesendin bölgesinde madencilik yapan Kulp Madencilik ve Dış Ticaret Anonim Şirketi’nin, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu olmadan faaliyet yürüttüğünü belirtti. İnan, “Ortada ÇED raporu yoksa bundan sonrası için atılan her adım hukuksuzluktur. Buna rağmen şirket ağaçları kesip, önüne ne gelirse yok ediyor. Acilen yürütmeyi durdurma kararının verilmesi gerekiyor. Yani ÇED raporu olmazsa tek bir çivi çakamazsın” dedi.
“ÇED gerekli değildir”
Şirketin 2007 yılında “ÇED gerekli değildir” kararı aldığı ancak 5 yıl içinde sahada faaliyet göstermediği için bu kararın düşmüş olabileceği ortaya çıktı. Diyarbakır Barosu’nun Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na yaptığı bilgi edinme başvurusu sonucu, bakanlık karara ilişkin arşivdeki dosya ve tutanakların 2020 yılında yaşanan sel nedeniyle tahrip olduğunu bildirdi.
Halk madencilik faaliyetlerinin durdurulmasını talep ediyor.
Bölgede yaşayan vatandaşlar, Diyarbakır Barosu aracılığıyla “ÇED” kararının iptali ve yürütmenin durdurulması için dava açtı. Mahkeme, Diyarbakır Valiliği İl Müdürlüğü’nden projenin detaylarını talep etti. Vatandaşlar, madencilik faaliyetlerinin durdurulmasını talep ediyor.
Direnişi sürüyor
Yuvacık Mahallesi’nden Mehmet Baran, yayladaki tahribata karşı yaklaşık 10 gündür nöbet tutuyor. Baran, “Çocukluğum” dediği yaylasının yok olmaması için mücadele ettiklerini belirtti. Su kaynaklarının madencilik faaliyetleri nedeniyle zarar göreceğini söyleyen Baran, bölge halkını dayanışmaya çağırdı.
"Halkımızı dayanışmaya çağırıyoruz"
Baran, yaylanın su kaynaklarının hayvanlar ve mahalle için yaşamsal öneme sahip olduğunu vurguladı. Madencilik faaliyetlerinin su kaynaklarını kurutacağı ve kullanılan kimyasalların suyu kirleteceği endişesi dile getirildi. Baran, “Yargı süreci devam ederken yapılan yol çalışması hukuksuzluğun geldiği boyutu gösteriyor. Halkımızı dayanışmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
