Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 24 Eylül 2024'teki karar duruşmasında, tutuklu müteahhitler Mehmet Ali Korkut ve Mehmet Meşe ile arsa sahipleri Nurettin Özcan ve Ahmet Özcan'a "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 17 yıl 6'şar ay hapis cezası verilmişti.
Sanık avukatlarının ilk derece mahkemesince verilen bu hükme karşı yaptığı istinaf başvurusu, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi tarafından değerlendirildi. Başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihi dikkate alınarak dosya incelendi.
Ceza Dairesi kararında, “Toplanan deliller ve karar yerinde incelenmiş, sanıkların suçunun sübutu ile verilen hükümde bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır. Sanıkların savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiştir” denildi. Bu gerekçelerle sanık müdafilerinin istinaf talebi reddedildi.
Tutukluluk koşullarında bir değişiklik bulunmadığı ve hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre dikkate alınarak, sanıklar Nurettin Özcan, Ahmet Özcan ve Mehmet Ali Korkut’un tutukluluk halinin devamına oy birliğiyle karar verildi. Kararda, CMK'nın 286, 294 ve 295. maddeleri uyarınca temyiz yolunun açık olduğu da belirtildi.
Yargıtay’a Temyiz Başvurusu Yapıldı
İstinaf talebinin reddi üzerine sanık avukatları, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi’ne Yargıtay’a gönderilmek üzere temyiz başvurusunda bulundu. Temyiz dilekçesinde, verilen mahkûmiyet kararının ve istinaf kararının bozulması ile sanıkların tahliyesi talep edildi.
Hatırlanacağı üzere, 24 Eylül 2024 tarihli duruşmada Mehmet Ali Korkut, Mehmet Meşe, Nurettin Özcan ve Ahmet Özcan’a 17 yıl 6’şar ay hapis cezası verilmiş; sanıklardan Mehmet Meşe sağlık sorunları gerekçesiyle tahliye edilmişti.
