Türkiye’de öğrenciler arasında son yıllarda artan akran zorbalığı, hem aileleri hem de eğitimcileri endişelendiriyor.
Uzman Psikolojik Danışman Vejdin Çelik, Amed TV’ye yaptığı açıklamada, akran zorbalığının yalnızca fiziksel şiddetle sınırlı olmadığını belirterek, “Bu durum aynı zamanda sözel, duygusal ve siber olarak da ortaya çıkabiliyor” dedi.

Çelik, güç dengesizliğinin ve tekrarlayan rahatsız edici davranışların zorbalığın temelini oluşturduğunu vurgulayarak, “Bir kişinin sürekli olarak başka bir bireyi baskı altına alması, tehdit etmesi veya dışlaması zorbalığın en açık göstergesidir” ifadelerini kullandı.

TOPLUMSAL ŞİDDET, ZORBALIĞI BESLİYOR

Zorbalığın nedenlerine de değinen Çelik, toplumsal değişimlerin ve şiddet kültürünün bu durumu artırdığını belirtti:
“Toplumsal şiddetle birlikte insanlar birbirine tahammül edemez hale geldi. Ailede sevgisiz büyüyen, şiddete tanık olan ya da empati eksikliğiyle yetişen çocuklar, ilerleyen yaşlarda şiddeti bir çözüm aracı olarak görmeye başlıyor. Çünkü şiddet, beraberinde şiddeti getiriyor.”

Uzman Çelik, çocukların ailede gördüklerini okul ve sosyal hayatta tekrar ettiğini belirterek, “Anne babalar çocuklarına rol modeldir. Evdeki öfke, dış dünyada zorbalığa dönüşebiliyor” dedi.

Diyarbakır’da Akran Zorbalığı Tehlikesi Büyüyor2

“YALNIZLIK VE İÇE KAPANMA EN BÜYÜK TEHLİKE”

Zorbalığın psikolojik etkilerine dikkat çeken Çelik, özellikle gençlerin yalnızlaşmasının ve içine kapanmasının ciddi sonuçlar doğurabileceğini söyledi:
“Zorbalığa maruz kalan bireylerde anksiyete, travma sonrası stres bozukluğu, akademik başarısızlık ve sosyal çekilme gibi sorunlar sık görülüyor. Hatta bazı durumlarda intihar ya da kendine zarar verme davranışlarına kadar ilerleyebiliyor.”

SİBER ZORBALIK YAYGINLAŞIYOR

Dijital çağın yeni tehlikesine de dikkat çeken Çelik, siber zorbalığın artık en sık karşılaşılan zorbalık türlerinden biri haline geldiğini belirtti:
“Sosyal medyada rahatsız edici mesajlara, montajlanmış fotoğraflara veya tehdit içeren yorumlara maruz kalan çok sayıda genç var. Siber zorbalıkta bireyler yüz yüze olmadıkları için kendilerini daha güvende hissediyor ve bu da saldırganlığı artırıyor.”

Diyarbakır’da Akran Zorbalığı Tehlikesi Büyüyor3

Uzman, bu tür durumlarda bireylerin sessiz kalmaması gerektiğini vurguladı:

“Maruz kalınan mesajlar veya paylaşımlar mutlaka ekran görüntüsü alınarak delillendirilmelidir. Aileye ve öğretmenlere bildirilmeli, gerekirse hukuki yollara başvurulmalıdır.”

“ZORBALIĞA SESSİZ KALMAYIN”

Zorbalığa maruz kalan bireylere seslenen Çelik, “Yalnız kalmayın, mutlaka birine anlatın” çağrısında bulundu:

“Zorbalıkla mücadelede en büyük hata sessiz kalmaktır. Rehber öğretmenler, arkadaşlar veya aile bireyleriyle paylaşılmayan her olay, zorbanın daha da cesaretlenmesine neden olur.”

EĞİTİM VE MEDYA BİLİNCİ ARTMALI

Ülke genelinde zorbalıkla mücadelede yapılması gerekenleri de sıralayan Uzman Psikolojik Danışman Çelik, şu önerilerde bulundu:

“Okullarda öğretmenlere hizmet içi eğitimler verilmeli, ailelere yönelik farkındalık seminerleri düzenlenmeli. Televizyonlarda ve sosyal medyada kamu spotları hazırlanmalı. Psikolojik danışmanlık ve rehabilitasyon merkezlerinin sayısı artırılmalı.”

Diyarbakır’da Akran Zorbalığı Tehlikesi Büyüyor4

Ayrıca medya okuryazarlığının da önemine değinen Çelik, “Dizi ve filmlerdeki şiddet içerikleri çocukları etkiliyor. Bu içeriklerin denetlenmesi, toplumda şiddet kültürünü azaltacaktır” dedi.

SON SÖZ: “ZORBALIĞA DUR DEMELİYİZ”

Konuşmasını çarpıcı bir mesajla tamamlayan Uzman Psikolojik Danışman Vejdin Çelik,“Zorbalığa dur demeliyiz. Unutmayın, kimse bu konuda yalnız değil.”
ifadelerini kullandı.

Kaynak: Diyarbakır.net