Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde Adliye Sarayı’nın karşısında yıllardır aynı manzara dikkat çekiyor: Eski bir daktilo ve başında dilekçe yazan arzuhalciler. Teknolojinin hızla ilerlemesine rağmen, onlar için dilekçe yazmanın en doğru yolu hâlâ daktilodan geçiyor. Yaklaşık 30 yıldır aynı noktada çalışan 7 arzuhalci, hem geçimlerini sağlamaya çalışıyor hem de yok olmaya yüz tutan mesleklerini yaşatıyor.
“ÇIRAK BULAMIYORUZ, MESLEK YOK OLMAK ÜZERE”
Mesleğin en eski temsilcilerinden 63 yaşındaki Şeref Bey, 32 yıldır aynı daktiloyla hizmet veriyor. Liseden mezun olduktan sonra Yabancı Dil Meslek Yüksekokulu’nu tamamlayıp arzuhalcilik mesleğine yöneldiğini anlatan Şeref Bey, şunları söyledi:
“32 yıldır bu daktiloyla ekmek yiyorum. Çırak bulamıyoruz, gençler bu mesleğe yaklaşmıyor. Bizden sonra yapan olmayacak diye korkuyoruz.”
Gelen yurttaşların çoğunluğunun boşanma davaları için dilekçe yazdırdığını belirten Şeref Bey, dilekçelerin fiyatının 100 ile 150 lira arasında değiştiğini aktardı.

KIŞIN SOĞUK, YAZIN SICAK
Arzuhalciler, çalışma koşullarının en büyük sıkıntı olduğunu vurguluyor:
“Kışın soğukta titriyor, yazın kavurucu güneş altında çalışıyoruz. Bize kapalı ve küçük bir alan tahsis edilse, hem mesleğimiz sürer hem de halk daha rahat hizmet alır.”

TEKNOLOJİYE RAĞMEN HAYATTA KALMA MÜCADELESİ
E-Devlet ve bilgisayar kullanımının artmasıyla arzuhalcilerin işleri her geçen yıl azaldı. “Bir zamanlar daktilo sesleri adliye karşısında hiç susmazdı. Şimdi günde sadece birkaç dilekçe yazıyoruz” diyen meslek temsilcileri, tarihten silinmemek için destek bekliyor.

SON TEMSİLCİLERDEN ÇAĞRI
Adliye karşısındaki 7 arzuhalci, hem mesleklerinin yaşaması hem de daha insani koşullarda çalışabilmek için belediyeden küçük bir çalışma alanı talep ediyor.
“Biz bu mesleğin son temsilcileriyiz. Bizden sonra kimse yok. Mesleğimiz ölmesin” diyerek çağrıda bulunan arzuhalciler, tarihe not düşülmesi gereken bir mesleğin son neferleri olarak dikkat çekiyor.





