Diyarbakır

Diyarbakır’da Çocuklar Hayal Etmeyi Unutuyor

Diyarbakır’da okul öncesi çocuklarda ekran süresi 10 saati aştı, uzmanlar hayal gücünün yok olma tehlikesine dikkat çekiyor.

Abone Ol

Diyarbakır’da okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocuklarda artan teknoloji bağımlılığı, hayal gücü, iletişim becerileri ve sorumluluk duygusunu olumsuz etkiliyor. Uzmanlar, ekran başında geçirilen sürenin 10 saati aşmasının çocukların gelişiminde kalıcı hasarlara yol açabileceği uyarısında bulundu.

Milli Eğitim müfettişleri tarafından hazırlanan denetim raporuna göre, çocukların artık kendi aralarında oyun kurmakta zorlandıkları, öğretmen yönlendirmesi olmadan iletişim ve işbirliği kuramadıkları tespit edildi. Raporda, “10 çocuk bir araya gelse bile ortak bir oyun sürdüremiyor. Çocuklar yalnızca yönlendirme ile oynayabiliyor,” ifadelerine yer verildi.

“Hayal Gücü Zayıfladı, Oyun Kültürü Kayboluyor”

23 yıllık okul öncesi öğretmeni Ayşen Taş, teknolojinin çocuklar üzerindeki etkisini şöyle anlattı:
“Bilgisayar oyunları hazır kurallarla oynandığı için çocuklar artık yaratıcı düşünmüyor. Bir araya geldiklerinde oyun kurmak yerine sıkılıyorlar. Bu durum yalnızca hayal gücünü değil, iletişim yeteneklerini de zayıflatıyor.”

Taş, dokunmatik ekranların yaygınlaşmasıyla birlikte çocuklarda temel motor becerilerin gerilediğini de vurguladı:
“Kalem tutma, kesme, çizme gibi el becerilerinde ciddi zayıflık var. Ayrıca ödevlerin velilere dijital ortamda gönderilmesi, çocukların sorumluluk bilincini azaltıyor. Teknoloji artık çocukları geliştiren değil, oyalayan bir araca dönüştü.”

“Ebeveynler Sınır Koymalı”

İletişim uzmanları da ailelere uyarıda bulunarak, çocukların ekran başında geçirdikleri sürenin mutlaka sınırlandırılması gerektiğini vurguladı. Uzmanlara göre, ebeveyn kontrolü, günlük ekran süresi sınırı, fiziksel aktivitelerin artırılması ve bireysel cihaz kullanımının azaltılması, çocuk gelişimi için büyük önem taşıyor.

Uzmanlar ayrıca, ödevlerin velilere değil çocuklara verilmesi gerektiğini hatırlatarak, “Sorumluluk bilincini kazandırmak için çocukların görevlerini kendilerinin yerine getirmesi gerekir. Bilinçli ebeveynlik, bilinçli nesillerin temelidir.” değerlendirmesinde bulundu.