Afrika, Avrupa ve Asya arasındaki önemli göç yollarından biri olan Diyarbakır, iklim değişikliği ve küresel ısınmanın etkisiyle mevsimsel sıcaklık ortalamalarında yaşanan değişiklikler sonucu farklı kuş türlerinin kalıcı yuvası haline geldi.
Devegeçidi Baraj Gölü havzası, birçok göçmen kuş türünün konaklama ve üreme alanı olarak dikkat çekiyor. Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü akademisyenlerinin yaptığı gözlemlerde, küresel iklim değişikliği nedeniyle göç hareketlerinde farklılıklar görülmeye başlanan kuş türlerinden biri olarak Macar ördekleri öne çıktı. Leylekler ve yırtıcı Ak Çaylak türlerinin yanı sıra, iklim değişikliğinin etkisiyle Macar ördeklerinin de artık ilkbaharda göç etmediği ve yaz aylarında bölgede yavruladığı gözlemlendi.
"Diyarbakır’da 287 farklı kuş türü tespit ettik."
Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Karakaş, 28 yıldır Diyarbakır ve çevresinde kuşların göç yolları, davranışları, üreme ve beslenme alışkanlıkları üzerine kapsamlı gözlemler yaptıklarını belirtti.
Karakaş, Diyarbakır’ın göçmen ve yerleşik kuş türleri açısından oldukça zengin bir bölge olduğunu vurgulayarak, “Şehrimiz ve çevresi kuşların önemli bir göç yolu üzerinde yer alıyor. Dicle Nehri ise kuşların göç sırasında kullandığı kritik bir güzergâh. Şimdiye kadar Diyarbakır’da 287 farklı kuş türü tespit ettik. Bu türler; yıl boyunca görülen yerli kuşlar, göç dönemlerinde gözlemlenen türler ve üreme mevsiminde bölgede bulunan kuşlar olarak üç gruba ayrılıyor.” dedi.
Bir kuş türünün yaşama alanını seçerken iki temel faktörün etkili olduğunu söyleyen Karakaş, bunların türün ihtiyaç duyduğu ekolojik koşullar ile türün evrimsel geçmişi olduğunu ifade etti.
Değişen çevre koşullarının kuşların davranışlarını etkilediğine dikkat çeken Karakaş, günümüzde en büyük etkenin küresel ısınma olduğunu belirtti.
“Göç eden kuşların göç tarihleri değişiyor. Örneğin, geçmişte leylekler şubat sonu veya mart başında gelir, yaz boyunca ürer ve eylül sonunda tekrar göç ederdi. Ancak artık Diyarbakır’da 70-80 bireye kadar ulaşan leyleklerin kışladığını söyleyebiliyoruz. Önümüzdeki yıllarda kuşlarla ilgili çok farklı tablolarla karşılaşabiliriz.” diye konuştu.
"Küresel ısınma türlerin kompozisyonunda önemli etkiler yaratıyor.”
Leyleklerde gözlenen değişimlerin farklı kuş türlerinde de kendini göstermeye başladığını belirten Prof. Dr. Karakaş, şu bilgileri paylaştı:
“Geçmişte bölgemizde sadece kış göçmeni olarak gördüğümüz bir türü artık üreyen tür olarak izliyoruz. Macar ördeği, eskiden sadece kış aylarında gördüğümüz bir türdü. Ancak bu yıl mart ayından itibaren bölgemizde sürekli olarak gözlemleniyor. Temmuz ayındayız ve Macar ördekleri burada yavruluyor. Yavrularıyla birlikte gözlemlerimizi yapıp kayıt altına aldık. Küresel ısınma ve diğer çevresel değişiklikler, türlerin kompozisyonunda önemli etkiler yaratıyor.”
Şu anda Macar ördeklerinin bölgede konuşulduğunu, önümüzdeki yıllarda farklı türlerin de benzer şekilde bölgede görülmesinin muhtemel olduğunu ifade eden Karakaş, “Gelecek yıllarda bu mevsimde üreyen türlerin sayısında artış bekliyoruz.” dedi.
Ayrıca başka ördek türlerinin de yakında bölgede üremeye başlayacağını aktaran Karakaş, “Örneğin, geçmişte 3-5 yılda bir rastlantısal olarak gördüğümüz yırtıcı Ak Çaylak türü artık bölgemizde düzenli olarak ürüyor. Bu konuyla ilgili makalemiz de yayınlandı.” bilgisini verdi.
"Gözlemlerimizde havzada 118 kuş türü tespit ettik"
Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Ana Bilim Dalı'nda "Devegeçidi Havzasında Tür Çeşitliliği" üzerine yüksek lisans yapan Rahmi Aktaş, yaklaşık 6 ay süren gözlemlerinde havzada 118 kuş türü tespit ettiklerini açıkladı.
Aktaş, tespit ettikleri kuş türlerinin bir kısmının yerel, bir kısmının kış göçmeni, bazı türlerin ise bölgeyi yazlık olarak kullandığını belirtti. Ayrıca, Macar ördeğine ilişkin şunları aktardı:
"Macar ördeklerini bir erkek, üç dişi ve beş yavrudan oluşan bir grup halinde gözlemledik. Normalde bu türün şubat ayında gelip nisan sonunda bölgeden ayrılması gerekiyor. Ancak bu yıl Macar ördekleri göç etmeyip burada kalarak üremeye başladı. Bu durum, küresel ısınmanın getirdiği değişimlerin bir sonucu. Normal şartlarda bu tür başka bölgelerde üremesi gerekirken, iklim değişikliği nedeniyle burada kalmayı tercih etti."