Diyarbakır’da kadınların yerel yönetim süreçlerine aktif ve eşit katılımını esas alan yeni bir dönem başlıyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde hazırlanan “Amed Kadın Kentlerine Doğru Deklarasyonu”, kent yönetiminde kadın perspektifini merkeze alan yeni yol haritasını ortaya koydu.

Geniş katılımlı toplantı

Ali Emiri Konferans Salonu’nda düzenlenen toplantıya Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Serra Bucak, DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, DEM Parti İl Eşbaşkanı Gülşen Özer, DBB Meclisi Eşsözcüsü Demet Ceylan, Genel Sekreter Yardımcısı Zerin Türk, Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanı Özden Gürbüz Sümer, ilçe belediyelerinin eşbaşkanları ve kadın örgütlerinin temsilcileri katıldı.

Deklarasyonun Türkçe metni Kent Konseyi Genel Sekreteri Selvi Tunç, Kürtçe metni ise DBB Meclis Üyesi Gülay Kılıç tarafından okundu.

“Kent yönetiminde kadın perspektifi”

Programda konuşan Eşbaşkan Serra Bucak, açıklamanın yalnızca bir deklarasyon olmadığını vurgulayarak, Diyarbakır’ın nasıl bir “kadın kenti”ne dönüşeceğine dair güçlü bir irade ortaya koyduklarını söyledi. Bucak, kentlerin uzun yıllar erkek merkezli anlayışlarla yönetildiğini, kadınların karar alma süreçlerinde ise yeterince yer almadığını ifade etti.

“Deklarasyon en güçlü sözümüzdür”

Kadın kenti yaklaşımının tekil bir proje değil, yerel yönetimin tüm alanlarını kapsayan bütüncül bir anlayış olduğunu belirten Bucak, bütçeden ulaşıma, sosyal politikalardan kamusal alanlara kadar her başlıkta kadınların söz ve karar sahibi olmasının esas alındığını dile getirdi.

Kapsayıcı ve erişilebilir kent vurgusu

Kadın kenti modelinin yalnızca kadınları değil; çocukları, gençleri, yaş almış bireyleri ve engellileri de kapsayan adil bir yaşam anlayışı sunduğunu belirten Bucak, eşitlik ve erişilebilirliğin bu yaklaşımın temelini oluşturduğunu kaydetti.

Kadına yönelik şiddetle mücadele ve sosyal politikalar

Eşbaşkan Bucak, kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında dayanışma merkezlerinin, başvuru hatlarının ve sığınak kapasitelerinin güçlendirildiğini aktardı. Kadınlara hukuki ve psikolojik destek sunulduğunu, çok dilli danışmanlık hizmetlerinin yaygınlaştırıldığını söyledi.

Kadınların ekonomik özgürlüğünü destekleyen mesleki kursların artırıldığını, kreş ve oyun odalarıyla bakım yükünün hafifletildiğini ifade eden Bucak, JINKART uygulamasıyla kadınların kamusal alanda daha görünür olmasının hedeflendiğini belirtti.

“Kentler bizimdir, kentler kadınlarındır”

Konuşmasının sonunda Bucak, kadınların kentte eşit, güvenli ve özgür biçimde var olmasının yerel yönetimlerin temel sorumluluğu olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Bu kenti kadın aklıyla, kadın emeğiyle ve kadın hafızasıyla; kadınlar adına değil, kadınlarla birlikte yeniden kurma kararlılığımızı buradan ilan ediyoruz.”

DEM Parti Kadın Meclisi’nden değerlendirme

DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu da kadın kenti modelinin eşit temsiliyet ve eşbaşkanlık temelinde şekillendiğini belirterek, belediyelerin yeniden kadınların ve halkın söz sahibi olduğu yapılar haline geldiğini söyledi.

Deklarasyonun temel ilkeleri

Açıklanan deklarasyonda; kadınların kent planlaması, bütçe, toplumsal hafıza ve barış politikalarında belirleyici olması gerektiği vurgulandı. Şiddetten ve yoksulluktan arındırılmış, güvenli ve erişilebilir kentlerin acil bir ihtiyaç olduğu ifade edildi.

Deklarasyonun temel ilkeleri arasında:

Kadın özgürlükçü yerel yönetim anlayışı

Eşit temsil ve eşbaşkanlık

Şiddetsiz yaşam

Ekolojik ve komünal kent modeli

Bakım hizmetlerinin kolektifleştirilmesi

Emek ve dayanışma odaklı yerel ekonomi

Çok dilli ve çok kimlikli kent hakkı yer aldı.

Sürecin pilot mahallelerle başlayacağı, ardından ilçelere yayılacağı ve son aşamada belediye bütçesi ile kent planlarının kadın kenti yaklaşımına göre yeniden düzenleneceği açıklandı.

Kaynak: diyarbakır.net