DİYARBAKIR - Diyarbakır'da yaşanan İclal Şimşek cinayetiyle ilgili olarak mahkeme tarafından verilen karar dikkat çekti.

Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi'nde yatağında üzerinde battaniye örtülü uyur halde cesedi bulunan ve babası tarafından boğularak öldürüldüğü ortaya çıkan 19 yaşındaki İclal Şimşek cinayetiyle ilgili dava Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Ne yaptıysak okul okumadı

Baba Kadri Koyun son savunmasında, “Kızım 8. Sınıfta okurken evden kaçtı. Kayıp ilanı verdik ve polisler onu buldu. Çocuk Şubeye almaya gittiğimizde eve gelmek istemediği için çocuk yurduna gönderildi. Sonra annesini arayıp ‘Beni çıkarın buradan, televizyonda gördüğüm gibi özgür bir yer değil burası’ dedi. Eve getirdik ve okuluna devam etmesini istedik. Okul müdürü bizi okula davet etti ve ‘Kızınız okumak istemiyor, devamsızlıktan okuldan atacağız’ dedi. 5 kızım halen okuyor, ben kızlarıma değer veriyorum. İclal’i sonra özel bir okula gönderdik. Burada da müdür bizi arayıp ‘Kızınız kötü örnek oluyor’ dedi ve okulla ilişkisini kestiler” dedi.

Duruşmada hüngür hüngür ağladı

Kızının bir kuaförde çalışmaya başladığını, ardından eşinin akrabası olan Abdullah adlı kişinin kızıyla evlenmek istediğini belirten baba Kadri Koyun, “Henüz 16 yaşında olduğu için vermek istemedim, ama kızım da seviyorum deyince nişanladık. Nişandan sonra kızım Ali Şimşek adında biriyle sosyal medyadan tanışıyor ve Mersin’e gidiyor. Biz yine kayıp ilanı verdik. Sonra gidip getirmek istedik, ama yine kaçacağını söyleyince geri döndük. 1 yıl sonra rahatsızlanıp geri döndü” diyerek ağlayınca mahkeme duruşmaya 15 dakika ara vermek zorunda kaldı.

‘İkinci bir acıya katlanamam’

Kızımla ilişki yaşayan Ali Şimşek’in kızıma çıplak resimlerini sosyal medyada paylaşacağı şantajında bulununca kızı İclal’in geri dönmek zorunda kaldığını belirten sanık baba, “Bir gece telefonuma gelen mesajda ‘Ali senin kızını bana 1.500 TL’ye sattı, gelin kızınızı götürün’ dedi. Benim Ali Şimşek ile ilgili şikâyetlerim oldu. Kızımı geri getirdim ve bir süre kaldıktan sonra tekrar gitmek isteyince ben de aracımı satıp kendisine kuaför dükkânı açabileceğimi söyledim ama başarılı olamadım. Yine o adamın yanına gitti. Sonra Ali Bozkurt adında biriyle tanıştı ve bu kez onunla evlenmek istedi. Ben de yaşının küçük olduğunu söyleyip engel olmak istedim. Kızım diretince evlendiler ama 3 ay sonra anlaşamayıp geri döndü. Sonra mevsimlik işçi olarak ailece fındık toplamaya gittik. Diyarbakır’a döndükten sonra bir gün polisler eve gelip karakola imza atmam gerektiğini söyledi. Gittiğimde kızımın beni şikâyet ettiğini öğrendim. Kızım Tekirdağ’da kuaför açacağını söyleyince ben karşı çıktım ama biletini alıp gitmiş. Buradan da Karaman’a gitmiş. Sonra bizi arayıp geri gelmek istediğini söyleyince para gönderdik. Annesine hatalarını yüzüne vurmayın yanlışını kendisi görüyor dedim. Bu kez de Diyarbakır’da pavyona gittiğini öğrendik. Kardeşini alıp Mersin’e gitmek isteyince ben de ‘Senin acını 6 yıldır çekiyorum, ikinci acıya katlanamam kendimi öldürürüm’ deyince bana ‘Sen bugün mü şerefli oldun’ diyerek küfür ve hakaretlerde bulundu. Kendimi kaybettim” dedi.

‘Ne yaptıysak başa çıkamadık’

Sanığın eşi Meliha Koyun da eşinden şikâyetçi olmadığını belirterek, “Eşim her zaman ona destek oldu. Ben kızınca düzelir diyordu. Eşim bir gün ne bana ne çocuklarıma şiddet uygulamamış, akşama kadar hamallık yapan bir insandır. Kızım 5 yıldır böyledir, alkol ve madde kullanıyordu. Süleyman ve Mehmet adlı adamlarla Diyarbakır'da evlerinde kaldı, Kızım bize garsonluk yapıyorum diyordu ama fuhuştan ve uyuşturucudan kaydı var. Küçük kızıma da okul okuyup ne yapacaksın boş ver okulu ben gecede 4.000 lira kazanıyorum diyordu. Ne yaptıysak kendisiyle baş edemedik” diye konuştu.

Sedye temizliğini beğenmeyen gebe kadın ve eşi doktoru darp etti Sedye temizliğini beğenmeyen gebe kadın ve eşi doktoru darp etti

Mahkeme tahrik var dedi, indirim uyguladı

Mahkeme, alınan tanık ifadelerine göre İclal’in babasına hakaret ve küfür ettiği ifadelerinin sanığın ifadeleriyle uyumlu olduğu ve kızını konsomatris olmaktan vazgeçirmek için ikna etmeye uğraşırken kızının hakaretlerine maruz kalması nedeniyle savunmalarına itibar edilmesi gerektiğini belirtti.

Mahkeme, sanık babayı önce ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırdı, ardından cinayeti haksız tahrik altında işlediği gerekçesiyle 24 yıla indirdi.

Sanığın duruşmalardaki iyi hali ve pişmanlığı nedeniyle cezası 20 yıla düşürüldü.

Mahkemenin bir üyesi sanık hakkındaki tahrik indiriminin 24 yıldan değil, 20 yıldan başlanmak üzere daha fazla uygulanması gerektiği yönünde oy çokluğuyla alınan karara muhalefet şerhi yazdırdı.

Kaynak: SÖZCÜ