Haberler

Diyarbakır’da kuyumcu krizi: Oda hedefte

Diyarbakır Kuyumcular Odası Başkanı Mustafa Akkul, iki kuyumcunun 16 kilogram altınla kayıplara karıştığını açıkladı. Akkul, olayın sorumlusu olarak mevcut oda yönetimini gösterdi.

Abone Ol

Diyarbakır Kuyumcular Odası’nın bazı iş yerlerine ücret karşılığı verdiği “Bu işyeri güven onayı almıştır” ibareli tabelalar gündeme geldi. Odanın önceki dönem başkanı Mustafa Akkul, bu tabelaların hiçbir denetim veya şeffaf kriter olmadan 3 bin 500 TL ile 10 bin TL arasında satıldığını ve yaklaşık 2,5 milyon TL’lik gelir elde edildiğini iddia etti. Akkul, “Güven; parayla değil, denetim ve dürüstlükle inşa edilir” diyerek uygulamaya tepki gösterdi.

Esnaf Arasında Haksız Rekabet ve Ayrımcılık

Akkul, tabelası olmayan esnafların ‘güvensiz’ gibi gösterildiğini, bunun sektörde haksız rekabet ve ayrımcılık yarattığını belirtti. “Tabelaya sahip olup geçmişi olmayan bir kuyumcu güvenilir sayılıyorsa, 40 yıllık esnaf neden dışlanıyor?” sorusunu yönelten Akkul, bazı vatandaşların tabelalara güvenerek alışveriş yaptığını ve sonrasında mağdur olduklarını vurguladı.

Kayıp Altın ve Mağduriyetler

Eski başkan Akkul, yakın zamanda iki kuyumcunun iflas ederek ortadan kaybolduğunu, yaklaşık 16 kilogram (yaklaşık 70 milyon TL değerinde) altının kaybolduğunu hatırlattı. Akkul, bu kişilerin kötü niyetli olmadığını ancak oda tarafından uygulanan hatalı sistemin mağdurları olduğunu söyledi. Güven tabelasına sahip kişilerin arkasında mağdur esnaf ve vatandaşlar kaldığını ifade etti.

Ücretlerin İadesi ve Tabelaların Kaldırılması Talebi

Mustafa Akkul, “350 esnaftan alınan ücretlerin iade edilmesi ve tüm tabelaların kaldırılması gerekiyor. Aksi halde hukuki yollara başvuracağız” diyerek Diyarbakır Kuyumcular Odası’nı ayrımcılığı değil, birlik ve şeffaflığı esas alan bir yaklaşıma davet etti.

Oda Yönetiminin Açıklaması

Bu arada, kaybolan iki kuyumcu kardeşle ilgili açıklama yapan Diyarbakır Kuyumcular Odası Başkanı Mehmet Yüksel, olayın sınırlı bir alım-satımla ilgili olduğunu, yaşanan durumun ticari sıkışıklık ya da karşılıklı mağduriyetle bağlantılı olabileceğini belirtti. Yüksel, “İş yerlerine ve mevcut varlıklarına bakıldığında borçlarını karşılayabilecek durumdalar. Bu olayın büyütülmemesi gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.