Diyarbakırlı birçok yurttaş, sahte diplomalar skandalının kamu kurumlarına ve meslek gruplarına olan güveni ciddi şekilde zedelediğini belirtti. “Artık doktora mı, mühendise mi güveneceğiz bilmiyoruz,” diyenler olduğu gibi, “Hukuk, eğitim, sağlık gibi kritik alanlarda bu durumun sürdürülemez olduğu”na vurgu yapanlar da oldu.
Gençlerin İnancı Zedeleniyor
Öğrenciler arasında da büyük bir hayal kırıklığı ve güven kaybı söz konusu. “Sahte diplomalar yüzünden bizim emeklerimiz gölgede kalıyor,” diyen gençler, eğitim sistemine olan inançlarının zedelendiğini ifade etti.
Bir psikolog ise, bu durumun gençlerin motivasyonunu düşürdüğünü, özgüven kaybına yol açtığını belirtti. “Gençlerin heyecanını ve umutlarını kaybetmemesi lazım,” diye uyardı.
“Önce Kurumların Temizlenmesi Gerek”
Hukukçu görüşü sunan bazı vatandaşlar, sahte diplomalarla mücadelenin öncelikle devlet kurumlarının içinden başlaması gerektiğini vurguladı. “İçerideki sorun çözülmeden dışarıda adalet sağlanamaz,” sözleri dikkat çekti.
Toplumun genelinde ise, bu tür usulsüzlüklerin önüne geçmek için daha şeffaf, denetimli ve hesap verebilir sistemlerin kurulması gerektiği dile getirildi.
Umut ve Değişim Çağrısı
Bazı Diyarbakırlılar, yaşanan olumsuzluklara rağmen umutlarını yitirmediklerini, gençlerin ve halkın desteğiyle sistemdeki bozuklukların aşılabileceğine inandıklarını söyledi. “Destek ve doğru adımlarla her şey değişebilir,” diyenler vatandaşlar arasında moralin yükselmesini sağladı.
Derinleşen Toplumsal Kaygı
Diyarbakır’da sahte diplomalar tartışması, sadece bir hukuki mesele olmaktan çıkarak toplumsal güven ve eğitim sistemi üzerine derin bir kaygı doğurdu. Halkın genel görüşü, bu sorunun çözümü için kapsamlı ve kararlı adımlar atılması gerektiği yönünde.
