Diyarbakır

Diyarbakır’da toplumsal kapsayıcılıkta yeni girişim

Diyarbakır’da Büyükşehir Belediyesi ve DEM Parti iş birliğiyle yapılan çalıştay, nöro-çeşitliliğe dair farkındalığı artırmayı ve yurttaşlık eşitliğini güçlendirmeyi amaçladı.

Abone Ol

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Dairesi Başkanlığı, nöro-çeşitlilik farkındalığını artırmak ve eşit yurttaşlık hakkına dikkat çekmek amacıyla “Barış ve Demokratik Toplum Sürecinde Nöro-Çeşitliler ve Eşit Yurttaşlık Çalıştayı”nı Yenişehir ilçesindeki bir otelde düzenledi.

ETKİNLİĞE KİMLER KATILDI?

Etkinliğe DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Serra Bucak, DEM Parti İl Eşbaşkanı Gülşen Özer, ilçe belediye eşbaşkanları, sivil toplum temsilcileri ve engelli yurttaşlar katıldı. Tüm konuşmalar işaret dili tercümanları ve görsel betimlemelerle sunuldu.

AÇILIŞ KONUŞMALARI

Eşbaşkan Serra Bucak, Engelli Daire Başkanlığının kapsayıcı politikalarını anlattı: “Kent hizmetlerinde kapsayıcı çalışmalarımızla engelli politikalarını günlük hayata yansıtıyoruz.”

DEM Parti Engelli Komisyonu Eşsözcüsü Hatice Betül Çelebi, çalıştayda “eşit yurttaş” kavramına yanıt arayacaklarını vurguladı. Tülay Hatimoğulları ise engelli kültürünün dönüşmesi gerektiğini belirterek, farkındalık çalışmalarının toplumsal kabul açısından önemini dile getirdi.

OTURUMLAR VE SUNUMLAR

Çalıştay dört oturumda gerçekleştirildi. Eğitim, deneyim paylaşımı, otistik bireylerin hakları ve istihdamı, sağır ve nöroçeşitli bireylerin demokratik erişim deneyimleri ile özel eğitim ve kapsayıcı habercilik konuları ele alındı.

NÖROÇEŞİTLİLİK NEDİR?

Nöroçeşitlilik, bireylerin düşünme, öğrenme ve algılama biçimlerindeki doğal farklılıkları ifade ediyor. Otizm, DEHB, disleksi, disgrafi, diskalkuli ve diğer öğrenme farklılıklarını kapsayan yaklaşım, farklılıkları hastalık değil, insan biyolojik çeşitliliğinin parçası olarak görüyor.

Uzmanlar, nöroçeşitlilik yaklaşımının eğitimden çalışma hayatına kadar her alanda eşit hak, erişilebilirlik ve destekleyici düzenlemeler sağlanmasını şart koştuğunu, toplumsal kabulün bireylerin potansiyelini ortaya çıkarması açısından kritik olduğunu vurguluyor.