Her köşesi tarih kokan kadim şehir Diyarbakır’da, bugüne dek yalnızca Artuklu Sarayı’nın bulunduğu kabul edilen İçkale bölgesinde bir saray daha ortaya çıktı.
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Diyarbakır Surları’nda yapılan son incelemelerde, 71. burcun Mervani Hükümdarı Ebu Tahir Yusuf bin Dimne’ye ait saray olduğu belirlendi.

BİN YILLIK GİZEM ÇÖZÜLDÜ
Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Oktay Bozan’ın yürüttüğü araştırmaya göre, Sur İlçesi’ndeki İçkale’nin kuzeydoğusunda yer alan 82 burçtan 71’incisi, yaklaşık 10 asır önce Mervani yönetiminde inşa edilen bir saray olarak tanımlandı.
Yapılan tespitlerde, Diyarbakır’ın dış kalesinde 82, İçkale’de 18 olmak üzere toplam 100 burcun bulunduğu da netlik kazandı.
Prof. Bozan, ulaşılan bulguların İbn Haldun, Sıbt İbnü’l-Cevzî, İbnül Ezrak gibi tarihçilerin verdiği bilgilerle birebir örtüştüğünü belirterek, “Kaynaklardaki Mervani Sarayı’nın konumu ve mimari özellikleri, 71. burçta gördüğümüz yapıyla tamamen uyuşuyor” dedi.

DİCLE'YE NAZIR SARAY
Yeri tespit edilen sarayın, Saint George Kilisesi’nin kuzeydoğusunda, Fiskaya’nın üst kısmında ve Dicle Nehri’ne hâkim yüksek bir noktada konumlandığı bildirildi.
Sarayın yalnızca üst kısmının çöktüğü, sütun, kemer ve kolonların ise büyük ölçüde korunduğu tespit edildi.
Ayrıca sarayın kuzeyinde, duvardan gelen su kanallarının da hâlâ izlerinin bulunduğu belirtildi.
Bu keşifle birlikte, İçkale’de bilinen saray sayısı ikiye yükseldi.
HAMALLIKTAN VALİLİĞE UZANAN HİKAYE
Sarayın sahibi olan Ebu Tahir Yusuf bin Dimne, 997–1025 yılları arasında 28 yıl boyunca Diyarbakır’ı yöneten bir Mervani valisiydi.
Kaynaklara göre, mütevazı bir geçmişe sahip olan Bin Dimne, Mervani Hükümdarı Ebu Ali Hasan’a düzenlediği suikastın ardından halkın desteğini alarak Diyarbakır valiliğine yükseldi.
Valiliği döneminde şehirde ekonomik refahı artıran Bin Dimne’nin, yaptırdığı bu sarayla Diyarbakır’ın en güçlü dönemlerinden birine imza attığı belirtiliyor.
İÇKALE'NİN ''UÇURUM KAPISI''
Tarihi kaynaklarda Bin Dimne’nin sarayının yanı sıra İçkale’de bir kapı daha yaptırdığı bilgisi yer alıyor.
Fiskaya’ya açılan bu kapının isminin “Babül Hüve” olduğu, halk arasında ise “Uçurum Kapısı” ya da “Su Kapısı” olarak anıldığı aktarılıyor.
Tarihçiler, bu kapının da yine İbn Haldun, Sıbt İbnü’l-Cevzî ve İbnül Ezrak gibi kaynaklardaki tanımlarla birebir örtüştüğünü belirtiyor.





