DİYARBAKIR- Hırbemerdon Tepe, Diyarbakır'ın güneydoğusunda yer alan antik bir yerleşim bölgesi olup, Orta Tunç Çağı'nda Diyarbakır'ın önemli kentlerinden biri olarak kabul edilmiş ve çeşitli dönemlere ait izler taşıyan geniş mimari yapılarıyla öne çıkmaktadır.

Hrmdontepe

Hırbemerdon Tepe

Dicle Nehri'nin sağ kıyısında, Bismil'in 40 kilometre güneydoğusunda yer alan Hırbemerdon Tepe, Türkiye'nin antik geçmişine ışık tutan önemli bir keşif olarak karşımıza çıkıyor. Nicola Laneri liderliğindeki 2003 yılında başlayan kazılar, Guillermo Algaze'nin 1989'da keşfiyle başlayan araştırmaları daha da derinleştirdi. Ancak, höyükün Ilısu Baraj Gölü altında kalması nedeniyle 2010 yılına kadar kazılar devam etti.

Kazılar, Hırbemerdon Tepe'de farklı dönemlere ait tabakaların varlığını ortaya koydu. Kalkolitik Çağ'dan Orta Çağ'a kadar uzanan bu tabakalarda çeşitli buluntular bulundu. Özellikle Erken Tunç Çağı II tabakasında ortaya çıkan çanak çömlekler, bölgenin metalik seramikleriyle benzerlik gösterdi.

Ancak, en dikkat çekici buluntu, MÖ 2. binyılın ilk yarısına tarihlenen geniş mimari yapı grubudur. Bu yapılar, yerleşmenin önemli bir dönemini temsil ediyor ve bir caddenin iki ana bölümüne ayrılmış durumda.

Hrmrdn

Hırbemerdon Tepe'nin tarihlendirilmesi açısından en parlak döneminin Orta Tunç Çağı'nda, MÖ 2000 - 1650 yılları arasında olduğu belirlendi. Bu dönemde, yerleşim bölgesi bölgenin en büyük kentlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Bu antik höyük, sadece bölgenin tarihine ışık tutmakla kalmıyor, aynı zamanda çeşitli dönemlere ait izleri barındırarak Türkiye'nin arkeolojik zenginliğine önemli bir katkı sağlıyor.

Kaynak: Diyarbakir.Net