Diyarbakır’ın yüzyıllardır süregelen sözlü anlatı geleneği dengbejlik, genç kuşakların ilgisizliği nedeniyle yok olma riskiyle karşı karşıya. Kentte düzenlenen dengbej programlarında salonların büyük bölümünü yaşlıların doldurması, kültür temsilcilerini kaygılandırıyor. Gençlerin geleneğe uzak durması, dengbejliğin geleceğine dair soru işaretlerini artırıyor.
Loading...
Diyarbakır’daki dengbej evleri, her gün çok sayıda yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Dengbejlerden Fesih Koç, gelen misafirlere kültürün inceliklerini aktardıklarını belirterek şunları söyledi:
“Bu bizim ana dilimizdir, asırlardır devam eden mirasımızdır. Eski destanları, acıları, zulümleri, aşkları burada icra ediyoruz. Turistler, Diyarbakır’ı bu gelenek sayesinde daha iyi tanıyor. Buradan memnun ayrılıyorlar. Hiçbir ziyaretçiden ücret talep etmiyoruz; ne çaydan ne sudan ne de dengbejlik hizmetinden… Yeter ki bu kültür yaşasın, sahipsiz kalmasın.”
Koç, gençlere de çağrıda bulunarak dengbejliğin sadece bir müzik geleneği değil, aynı zamanda bir ahlak ve edep öğretisi olduğunu vurguladı:
“Gelin, bu kültürü öğrenin. Dengbejlik; edebiyat, kültür, şeref, anne babaya saygı ve zulme karşı duruş barındıran bir sözlü edebiyattır. Gençler de gelsin, bizden öğrensin. Biz bu birikimi aktarmak istiyoruz.”
Batman’dan gelen 32 yaşındaki Enes Çakar ise gençlerin ilgisizliğine dikkat çekti:
“Benim yaşıtlarım buraya gelmiyor. Oysa burada bir yaşanmışlık, bir tarih var. Kürtçe ezgiler, gerçeklik var. Gençlere özellikle tavsiye ediyorum; mutlaka gelip görsünler.”
Diyarbakır’ın kültürel kimliğinin önemli bir parçası olan dengbejlik, bugün hâlâ turistlerin yoğun ilgisini çekse de gençlerin bu mirasa sahip çıkmaması geleneğin geleceğini belirsizleştiriyor.