DİYARBAKIR- Diyarbakır baklavası olarak bilinen Sütlü Nuriye tatlısını ve hikayelerini biliyor musunuz? 

Diyarbakır, zengin tarihi ve kültürel mirasıyla bilinirken, aynı zamanda kendine has tatlılarıyla da ünlüdür. Bu tatlıların başında gelen Sütlü Nuriye, 1900’lü yılların başında Diyarbakır yöresinde ortaya çıkmış ve zamanla bölgenin simgesi haline gelmiştir. 

Sütlü Nuriye, adını aldığı süt içerikli şerbeti sayesinde, geleneksel baklavaya göre daha hafif bir alternatif sunar. Badem ve ince baklava yufkasıyla hazırlanan bu tatlı, üzerine dökülen sütlü şerbet ile tatlandırılır ve “Diyarbakır baklavası” olarak da anılır. Ayrıca soğuk baklavanın atası olarak kabul edilir. 

Diğer baklava çeşitlerinden farklı olarak Sütlü Nuriye’de kullanılan badem miktarı daha fazladır. Bu da tatlıya zengin bir aroma ve doku kazandırır. Sütlü Nuriye’nin hikayesi, Osmanlı mutfağına dayanan köklü bir geçmişe sahiptir. Süheyl Ünver’in “Tarihte 50 Türk Yemeği” adlı eserinde belirtildiği üzere, 18. yüzyılda İzmirli bir yargıcın kaydettiği bir tarife dayanmaktadır. 

1980 Türkiye darbesi sırasında, bir askeri subayın baklavanın yüksek fiyatından şikâyet etmesi üzerine, İstanbul Belediye Başkanı İsmail Hakkı Akansel tarafından baklava fiyatlarına bir üst sınır getirilmiştir. Ancak bu fiyatlarla geleneksel baklava tarifini karlı bir şekilde üretmek mümkün olmadığından, pastacılar maliyeti düşürmek için fıstık yerine fındık kullanmış ve ağırlığı artırmak için süte başvurmuşlardır. Böylece Sütlü Nuriye, modern formuna kavuşmuştur. 

Bugün, Diyarbakır’ın bu özgün tatlısı hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin vazgeçilmez lezzetleri arasında yer alıyor. Sütlü Nuriye, Diyarbakır’ın gastronomik mirasının önemli bir parçası olarak kabul ediliyor ve tatlı severler tarafından büyük bir ilgi görüyor. 

Sütlü Nuriye tarifi

Malzemeler: 

Hamuru için: 

  • 1 adet yumurta 

  • 3/4 su bardağı süt 

  • 1 çay bardağı ayçiçek yağı 

  • 1 yemek kaşığı üzüm sirkesi 

  • 3,5 su bardağı un 

  • 1/2 su bardağı buğday nişastası 

Üzeri ve yufka araları için: 

  • 200 gram tereyağı 

  • 3 yemek kaşığı toz Antep fıstığı 

İçi için: 

  • 2 su bardağı file fındık 

Şerbeti için: 

  • 2 su bardağı süt 

  • 2 su bardağı su 

  • 4 su bardağı toz şeker 

Yapılışı: 

  1. Unu derin bir karıştırma kabına eleyin. Orta kısmına yumurta, süt, ayçiçek yağı, üzüm sirkesi ve tuzu ekleyin. Tüm malzemeyi yavaşça karıştırın ve kulak memesinden biraz daha sert bir hamur elde edene kadar yoğurun. Hamurun üzerini nemli bir bezle örterek buzdolabında 30 dakika dinlendirin. 

  1. Dinlenen hamuru 40 eşit parçaya ayırın. Mermer tezgâhın üzerinde nişasta serperek açın ve yuvarlak bir şekil alana kadar incecik açın. Nişasta serperek bir tabak büyüklüğünde açtığınız hamurları iki ayrı grupta üst üste serin. 

  1. Oklava yardımıyla incecik açılan yufkaları borcam boyutunda kesin. Her bir yufka arasına eritilmiş tereyağı sürün ve aralarına fındık serpin. 

  1. Yufkaları kare kare kesin ve kalan tereyağını da üzerine gezdirin. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 30-35 dakika kadar üzeri kızarana kadar pişirin. 

  1. Fırından çıkarılan tatlı soğurken, şerbeti hazırlayın. Bir tencerede toz şekeri ve suyu karıştırarak eritin. Kaynamaya başladığında kısık ateşte kaynatın ve içine yavaşça sütü ekleyin. 

  1. Soğuyan tatlıya sıcak şerbeti azar azar dökün. 

  1. Dilimleyerek servis yapın ve üzerlerine toz Antep fıstığı serpip servis edin. 

Püf noktaları: 

  • Fırından çıkan tatlı soğuk olmalı, şerbet ise sıcak olmalıdır. 

  • Hamurları incecik açmaya özen gösterin. 

  • Eritilmiş tereyağının üzerindeki köpükleri almayı unutmayın. 

Kaynak: Diyarbakir.Net