Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde bulunan Çermik Kaplıcası, dünyanın en etkili ikinci termal kaynağı olarak gösteriliyor. Şifalı özellikleri ve barındırdığı zengin mineral yapısı nedeniyle her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlayan kaplıca, bölge tarihinin de en önemli sağlık merkezlerinden biri olarak öne çıkıyor.
YÜZYILLARDIR KULLANILAN ŞİFA MERKEZİ
Tarihi kaynaklara göre Çermik Kaplıcası’nın geçmişi, ilk Arap fetihlerinden çok daha öncesine dayanıyor. Dicle–Fırat havzasının en güçlü doğal kaynakları arasında yer alan kaplıca, dönemsel olarak kuruyup yeniden canlandığı bilinen nadir jeotermal alanlardan biri.
DÜNYA SIRALAMASINDA 2. SIRADA
Bilimsel incelemelere göre Çermik Kaplıcası, jeotermal özellikleri bakımından İtalya’daki uluslararası üne sahip kaplıcalardan hemen sonra dünyanın en etkili ikinci termal kaynağı konumunda bulunuyor. Bu durum, Diyarbakır’ı sağlık turizmi açısından dikkat çeken merkezlerden biri haline getiriyor.
SUYUN GÜCÜ: MINERAL ZENGİNLİĞİ
Yapılan analizler, kaplıcanın suyunda sodyum, bikarbonat, klor, sülfat, iyot, bromür ve kükürt gibi birçok iyileştirici mineral bulunduğunu ortaya koyuyor. Bu mineral çeşitliliği:
Romatizma ağrıları
Sinir sistemi rahatsızlıkları
Solunum yolu problemleri
Kadın hastalıkları
gibi birçok sağlık sorununa karşı etkili olabiliyor.
TARİH VE ŞİFA BİR ARADA
Yetkililer, kaplıcayı yalnızca mineral zenginliği nedeniyle değil, çevresindeki tarihi dokuyla birlikte bütünsel bir sağlık-deneyim alanı sunduğu için de önemsiyor. Ziyaretçiler, hem doğal şifa arıyor hem de bölgenin binlerce yıllık geçmişine yolculuk yapma fırsatı buluyor.