DİYARBAKIR- Silvan, tarih boyunca önemli olaylara ev sahipliği yapmış bir şehirdir. Asurlar tarafından kurulduğu düşünülen Silvan, Diyarbakır ile ortak bir geçmişe sahiptir ve Büyük Tigran tarafından inşa edilen Tigranokerta olarak bilinir. M.S. 410 yılında, İran hükümdarı II. Şapur tarafından katledilen Hıristiyan askerlerinin kemikleriyle inşa edilen kaleye, Bizanslılar tarafından "Matryropolis" (Şehitler Şehri) adı verilmiştir. 6. yy'da Bizans İmparatoru Justinanus, kaleyi güçlendirerek kendi adını vermiş ve burayı Perslere karşı stratejik bir garnizon olarak kullanmıştır.

C42412Cc0Ba041Eee2086C4F321Df88E

639 yılında, Hz. Ömer döneminde, Silvan, Iyaz Bin Ganm tarafından Bizanslıların elinden alınmıştır. Ancak sonraki dönemlerde çeşitli medeniyetlerin egemenliği altına girmiştir; Hamdaniler, Mervaniler, Büyük Selçuklu İmparatorluğu - Artuklu Beyliği, Eyyubiler, Anadolu Selçukluları ve Moğollar. 1259 yılında Moğollar tarafından zapt edilerek harabeye çevrilen Silvan, daha sonra çeşitli hanedanlar arasında el değiştirmiştir.

1506 yılında Safevilerin hakimiyetine geçen Silvan, 1514 Çaldıran Savaşı'ndan sonra Osmanlı Devleti'nin idaresine girmiştir. İslamiyet döneminde, Silvan Ortaçağ'ın önemli bir kenti olmuş ve çeşitli devletlerin başkenti veya ana merkezi olmuştur. 1873 yılında ilçe merkezi olarak Diyarbakır'a bağlanan Silvan, bölgenin en büyük ilçelerinden biri olmuştur.

Silvankale1

Atatürk Silvan'da iken general olmuştur

Atatürk'ün 16. Kolordu Karargahı'nda görev yaparken aldığı terfi ile Silvan'da önemli bir rol oynamıştır. Burada verdiği taarruz emri ile Muş ve Bitlis'in Ruslar tarafından işgalinden kurtarılmasına katkı sağlamıştır. Silvan, sahip olduğu tarihi eserlerle de dikkat çeker; surlarla çevrili kale, Zembilfroş Burcu, Malabadi Köprüsü, Selahattin-i Eyyubi Camii gibi yapılar şehrin tarihini yansıtır. Ayrıca, Hasuni Mağaraları ve Hasuni Kilisesi gibi önemli tarihi miraslar da bulunmaktadır.

Silvan'ın tarihi, Malabadi Köprüsü yakınlarında bulunan Hallan Çemi Höyüğü'ndeki Neolitik Dönemden kalma buluntularla da desteklenmektedir. Bu kale-şehir, tarih boyunca farklı dönemlerde ayrı bir önem ve zenginlik kazanmıştır.

Kaynak: Diyarbakir.Net