Diyarbakır İçkale’de bulunan Atatürk Müzesi, üst katı obsidiyen, alt katı bazalt taşından yapılan ve dünyada eşi olmayan yapısıyla ziyaretçilerini ağırlıyor. 1940’lı yıllarda obsidiyen taşlarıyla inşa edilen ikinci kat, taşıyıcı özelliği olmayan bu taşın estetik amaçla kullanılmasının nadir örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. Taşların büyük olasılıkla Bingöl Solhan’dan getirildiği belirtiliyor.
Atatürk’ün Diyarbakır’daki Görevleri
Müze Müdür Vekili Müjdat Gizligöl, Atatürk Müzesi’nin 1973’ten beri kullanıldığını belirterek, “1916’da Silvan’a gelen Atatürk, 1917’de 2. Ordu Müfettişi olarak Diyarbakır’a geldi ve Mardin Kapı’daki bu binayı karargah olarak kullandı. Burada Ruslarla olan savaş sürecini yönetti” dedi. Gizligöl, Atatürk’ün 1937’de demir yolu açılışı için Diyarbakır’a geldiğinde de İçkale’yi ziyaret ettiğini ifade etti.
Dünyada Tek: Obsidiyen Taşıyla Yapılan Yapı
Obsidiyen taşının mimaride nadiren kullanıldığına dikkat çeken Gizligöl, “Bu bina dünyada obsidiyen taşından yapılan tek yapı. Güneşin doğuşu ve batışında taşlar parlaklık kazanıyor, binaya benzersiz bir görünüm sağlıyor” dedi. Müze, Atatürk’ün Diyarbakır’daki dönemiyle ilgili görseller, videolar, balmumu heykeli ve savaş dönemine ait malzemeleri de ziyaretçilere sunuyor.
Alt Kat Bazalt, Üst Kat Obsidiyen
Gizligöl, “Alt kat tamamen bazalt taşından, üst kat ise ufalanmış obsidiyen taşlarından yapılmış. Estetik kaygıyla dizilmiş bu taşlar, güneş ışığıyla birlikte binaya görkemli bir parlaklık kazandırıyor” açıklamasında bulundu. Bu eşsiz yapı, hem mimari hem de tarihî önemiyle Diyarbakır’ın önemli turistik duraklarından biri olarak öne çıkıyor.
