DİYARBAKIR- Diyarbakır'ın tarihi mirasının en önemli simgelerinden biri olan Sur ilçesi, zengin kültürel birikimiyle dikkat çekiyor. Sur İlçesi, 2008 yılında, Diyarbakır'ın en eski yerleşim merkezinde kurulmuş ve adını çevresini saran tarihi Diyarbakır Surlarından almıştır. İlçe, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin orta bölümünde, Dicle Nehri'nin kenarında, denizden 660 metre yükseklikte, Karacadağ'ın lavları üzerine kurulmuştur.
Tarihi geçmişi M.Ö. 7.500 yıllarına kadar uzanan Sur ilçesi, birçok büyük medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Hurriler, Mitanniler, Hititler, Asurlar, Medler, Persler, Büyük İskender, Romalılar, Bizanslılar, Araplar, Selçuklular, Osmanlılar ve birçok uygarlık, ilçenin topraklarında iz bırakmıştır.
Bugün Sur ilçesi, tarihi eserlerle dolu bir açık hava müzesini andıran bir yapıya sahiptir. Eski Diyarbakır evleri, Cahit Sıtkı Tarancı ve Arkeoloji Müzeleri, Meryem Ana Kilisesi, On Gözlü Köprü, Deliller ve Hasanpaşa Hanı, Kervansaraylar, Medreseler, Hz. Süleyman Camii ve içinde bulunan 27 sahabe makberleri, Nebi Camii, Dört Köşeli ve Dört Ayaklı Minareleri, Ulu Camii ve Dünya Kültür Mirası olarak kabul edilen Diyarbakır Surları, ilçenin en görkemli eserlerindendir.
Sur ilçesi, tarih ve kültür merkezi olma özelliğini her zaman koruyarak, her uygarlığın kendi kültürünü özgün bir şekilde harmanlayıp yeni kuşaklara aktardığı bir "Açık Hava Yazıtlar Müzesi" gibidir. Bu benzersiz tarihi ve kültürel mirası keşfetmek için Sur ilçesini ziyaret etmek, unutulmaz bir deneyim sunacaktır.
