Türküler bir yörenin geçmişini anlatan, geleneklerini, hikayelerini nesilden nesle aktaran en önemli kültür motiflerinden birisidir. Gerek sözleriyle gerek besteleriyle gerek de anlatmak istediği hikayelerle türküler bugün bile dinlenmektedir. Bu türkü hikayelerinden biri de Hüseynik türküsü hikayesi. 

Elazığ yöresinin en bilinen, en sevilen ve en çok söylenen türkülerinden biri olan Hüseynik türküsü hikayesi ile olsun, söylenişi ile olsun sadece Elazığ'da değil, tüm Doğu Anadolu Bölgesi'nde dinleniyor. Hatta tüm Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bile dinlenmekte.

Biz de bu şarkımızda sizlere Hüseynik türküsü hikayesi ile başlayarak Hüseynik türküsü ile ilgili bilmek istediğiniz her şeyden bahsedeceğiz.

Hüseynik Türküsü Hikayesi

Hüseynik türküsü sözleri incelendiğinde bir ağıt olduğu kolaylıkla görülebilecek bir türküdür. Bir ağıtta görebileceğimiz klasik özellikleri taşır; ölen birisinin arkasından çekilen acı, tutulan yas ve ölen kişinin aralarından alınmış olmasına sitem.

Hüseynik türküsü hikayesi aslında oldukça kısa süre önce tamamen kanıtlanmış bir şekilde ortaya çıkartıldı. Marmara Üniversitesi Ortadoğu ve İslam Ülkeleri Araştırmaları Enstitüsü'nden Dr. Öğr. Üyesi Ömer Koçyiğit, türküyle ilgili uzun bir araştırma yaptı ve tam hikayeyi bizlere sundu.

Hüseynik Türküsü Hikayesi (4)

Hüseynik türküsü, Telgraf Memuru Akif Efendi isimli bir Osmanlı memurunun acıklı ölüm hikayesini bizlere aktarmaktadır.

Harput'ta -yani Elazığ- posta müdürlüğü yapan yakışıklı, boylu poslu bir memur olan Akif Efendi, cesareti ve yardımseverliğiyle de tüm Harput halkı tarafından sevilen birisiydi.

Günümüzde Ulukent Mahallesi ismiyle anılan Hüseynik kasabasında ikamet eden Akif Efendi, her sabah evinden çıkar ve Şeher Yolu olarak bilinen tarihi yolu kullanarak Harput'a gelirdi. Sevdalıları, arkadaşları, sevenleri olan bir insan Akit Efendi. 

Akif Efendi 21 Ağustos 1984 tarihinde Hüseynik'ten Şeher Yolu'na çıkmış Harput'a doğru yürürken yolda yere yığılır. Kalp krizi geçiren Akif Efendi oracıkta hayata gözlerini yumar. Bu olay tüm Harput halkının kalbine ateş düşürür. Acı içindeki halk günlerce yas tutar, Akif Efendi'nin ardından günlerce yaş döker.

Halkın acısına göz yumamayan bir halk ozanı Saçlızade Hacı Vehbi Efendi de bu acıyı dile getirmeye karar verir. Sonuç da yüzyılı aşkın süredir dillerden düşmeyen Hüseynik türküsü olur. 

Hüseynik Türküsü Sözleri

Hüseynik türküsü'nün hikayesi aslında en iyi sölzerine bakarak anlaşılabilir. Akif Efendi'nin yaşadığı şehir Elazığ Hüseynik türküsü hikayesinde en önemli yeri tutan motif konumundadır. Hem Hüseynik, hem de Şeher Yolu bu yöreye ait yer isimleridir.

Hüseynik türküsü sözleri şu şekilde:

Hüseynik'ten çıktım şeher yoluna
Can ağrısı tesir etti koluma
Yaradanım merhamet et kuluna
Yazık oldu, yazık şu genç ömrüme
Bilmem şu feleğin bana cevri ne
Yazık oldu, yazık şu genç ömrüme
Bilmem şu feleğin bana cevri ne

Lütfü gelsin telgrafın başına
Bir tel çeksin Musul'da gardaşıma
Bu gençlikte neler geldi başıma
Yazık oldu yazık şu genç ömrüme
Bilmem şu feleğin bana cevri ne
Yazık oldu yazık şu genç ömrüme
Bilmem şu feleğin bana cevri ne

Yavru yavru bu ne denge, bu ne denge
Oğul sesin aldım bu neden?
Oğulun senin başın gözünü ey
Oğul ben o zaman ne'dem?
Di gel, beni sanam ne'dem?

Telgrafın direkleri sayılmaz
Ati hanım baygın düşmüş ayılmaz
Böyle canlar teneşire koyulmaz
Yazık oldu, yazık şu genç ömrüme
Bilmem şu feleğin bana cevri ne
Yazık oldu, yazık şu genç ömrüme
Bilmem şu feleğin bana cevri ne

Hüseynik türküsü sözlerinde birkaç isim yer almaktadır. Bunlardan Lütfü bey Akif Efendi'nin bir arkadaşıdır, Ati Hanım ise Akif Efendi'nin kız kardeşidir.

Hüseynik Türküsü Hikayesi (2)

Hüseynik Türküsü’nü Kimler Söylüyor?

Hüseynik türküsü bugüne kadar pek çok halk ozanı tarafından seslendirilmiştir. Türküler halkın ortak malı olduğu için herkes tarafından söylenmekte, bazıları tarafından da kaydedilip yayınlanmaktadır.

Hüseynik türküsü Ahmet Kaya tarafından da seslendirilmiştir. Telgrafçı Akif ismiyle yayınlanan parça, aslında sözlerine bakıldığında Hüseynik türküsünden başka bir şey değildir

Kariyerine baktığımızda "Gaş Sabah" olsun, "Bu Gala Daşlı Gala" olsun pek çok yöreden türküleri de seslendirdiğini bildiğimiz Ahmet Kaya Hüseynik türküsü yorumunun da altından kalkabilmiştir.

Telgrafçı Arif şarkısı Ahmet Kaya'nın 1995 yılında çıkarttığı albümü Beni Bul Anne'de yer almaktadır.

Hüseynik türküsü Ahmet Kaya tarafından seslendirilse de başka yorumları da vardır. Örneğin daha ziyade genç nesle hitap eden Pinhani grubu da Hüseynik türküsü yorumuna sahiptir.

Hüseynik Türküsü Hikayesi (3)

Hüseynik Türküsü Kime Ait?

Bu soru biraz yanlış ibarelerle de olsa sık sık soruluyor. Bu yanlış ibarelerin en büyüğü "Hüseynikten çıktım seher yoluna hangi yöreye ait" şeklindedir.

Yanlış, çünkü şarkının sözünde "seher yoluna" diye bir ifade bulunmuyor. Burada bahsedilen yol, Elazığ'ın tarihi yollarından "şeher yolu" aslında.

Ancak hangi yöreye ait sorusu elbette sorulabilir. Bu sorunun cevabı da oldukça basit: Hüseynik türküsü elbette eski Harput, yani Elazığ yöresine ait bir türkü.