Kurban Bayramı’nın başlamasına saatler kala, milyonlarca kişi kurban ibadetini yerine getirmeye hazırlanıyor. Ancak uzmanlar, kurban kesimi sırasında yalnızca dini kurallara değil, aynı zamanda hayvan haklarına ve vicdani sorumluluğa da dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyor.
Diyarbakır İl Müftü Yardımcısı Dr. Salahattin Yılmaz, kurban ibadetinin sadece bir dini vecibe değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın da bir parçası olduğunu belirtti. Kurban kelimesinin "yaklaşmak" anlamına geldiğine dikkat çeken Yılmaz, şu sözlerle konuştu:
“Komşuya, akrabaya ve ihtiyaç sahibi insanlara eti dağıtıp, onlara yaklaşırken Hakk’a yaklaşıldığını” söyledi.
Yılmaz, kurban kesiminde hayvana eziyet edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, dikkat edilmesi gereken temel kuralları şöyle sıraladı:
“Allah’ın yolunda kestiğimiz bir hayvana dikkat etmemiz lazım. İşkence etmeden, ona zarar vermeden, onu çok fazla çekiştirmeden, onu fazla korkutmamak lazım. Dikkat edilmesi gereken iki husus. Bir, bıçağınız keskin olmalı. İki, onu götürürken kesme esnasında işkenceye varacak şeylerden uzak tutarak, mümkünse elimizi, gözünü, yüzünü kapatarak bu şart değil, ama bir adaptır...”
Yılmaz ayrıca, kesimin tek hamlede ve acı vermeden gerçekleştirilmesinin önemine değinerek Peygamber Efendimizin şu sözünü hatırlattı:
Profesyonel kasap Ali Sırlı ise kurbanın mutlaka işin ehli kişiler tarafından kesilmesi gerektiğini vurguladı. Uygun olmayan yöntemlerin hayvana zarar verdiğini belirten Sırlı, şunları söyledi:
“Yemek borusunun bir parmak altında şah damarından tek bıçak darbesiyle kesilmesi lazım. Şimdiki kasapların çoğu omuriliği kırarak kesiyor, hayvanlara eziyet ediyor. Çok yanlış. Kasap olmayan herkes bıçağı eline alıp çıkıyor.”
Sırlı, kasaplık belgesi olmayan kişilerin kurban kesmemesi gerektiğini hatırlatarak, bu durumun hem hayvana eziyet hem de ibadetin özüne aykırı olduğunu ifade etti:
“Kasaplık belgesi olmayan, kasap olmayan kimse bıçak alıp çıkmasın. Hem hayvana eziyettir. Hayır yapayım derken harama giriyor.”