Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, “anılar ve hafıza buluşmaları” kapsamında Kürt yönetmen, senarist ve yapımcı Taha Karîmî’yi andı. Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı’na bağlı Sinema Birimi (Sînebîr) tarafından Çand Amed Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen panel, “kürt sinemasının güçlü ayağı taha kerîmî” başlığıyla yapıldı. Panelin moderatörlüğünü yönetmen Ardîn Dîren üstlenirken, konuşmacı olarak Sarkew Masgarî ve Fehîme Karîmî katıldı.
"Savaş karşıtı bir sinemacı olarak değerlendirilebilir"
Panelde konuşan Sarkew Masgarî, Karîmî’nin sinemasında savaş ve toplumsal katliamların temel tema olduğunu vurgulayarak, “İnsan bu gerçeği gizleyemez. Savaşın ve çatışmaların sonuçlarını araştırıp sinemayla gösterdiğinde, savaşı insanlıktan uzak ve tehlikeli bir şey olarak tanımlıyordu. Ancak çoğu zaman kendini katliamlarda mağdur olan ve savaşta zarar gören insanların yerine koyuyordu” dedi. Masgarî, Karîmî’nin filmlerinde savaş karşıtı mesajlar verdiğini belirterek, “Bölgede yaşayan insanlar için tek bir yol gösteriyordu; o da huzur yaratan barış yoluydu. Sembolik bir dille barış ve sevgiyi aktarırken aynı zamanda eleştiriler yapıyor ve savaşa karşı sorular, filmlerinin ana teması oluyordu. Bu bakış açısı ve tema, kısa filmleriyle başladı ve son filmlerine kadar hep canlı kaldı. Bu bakış açısı ve perspektifi nedeniyle Taha Karîmî, savaş karşıtı sinemacılar arasında değerlendirilebilir” ifadelerini kullandı.
"Taha yüzlerce hikâye bırakıp gitti"
Karîmî’nin kız kardeşi Fehîme Karîmî ise kardeşinin hikâye kaynaklarını ve kişisel ilişkilerini anlatarak şunları söyledi: “Onun babamla iyi bir ilişkisi vardı ve babamın anılarından çok faydalanıyordu. Babamın anlattığı pek çok Kürt hikâyesi vardı. Zaten 'Beyaz Dağ' filminin bir kısmı babamın kendi anılarından oluşuyor.” Fehîme Karîmî, “Taha sadece bir kardeş değil, aynı zamanda iyi bir dost ve öğretmendi” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi büyük bir dikkatle dinlerdi, kadınlara saygılıydı ve onlara inanırdı. Her zaman kadın-erkek eşitliğinden bahsederdi. Annem, babam ve Taha evimizin direkleriydi, hepimizi korurlardı. Onun gidişiyle evimizin bu direklerinden biri de yıkıldı! Vefatıyla ardında yüzlerce hikâye bırakıp gitti. Taha büyük bir kitap gibiydi ve bu kitabın pek çok sayfası var. Herkes ona göre bu kitabın bazı sayfalarını bilir ve onu o kadar tanır.”
"Vefa sanatın temel esasıdır"
Panelin ardından katılımcılara plaket veren Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Zeynep Yaş, Karîmî’ye duyulan vefayı şu sözlerle dile getirdi: “Çünkü o, aynı zamanda yaşamın tüm hikâyelerine dokunur. Vefa ile yaşamda bir uyanış/farkındalık bulmak ve yaratmak ister. Sinema, hikâye ve olayları, insanın yaşamsal bağlantısını bulan ve insanın geleceğini ve geçmişini, kültürel bilinçaltı birikimiyle yüzleşmesini isteyen bir sanattır. Karîmî, o kısa yaşantısıyla, o eşsiz çabasıyla bizlere, çok değerli eserler, o güçlü bir ulusal kültürel miras bırakmıştır.”
Film gösterimiyle son buldu
Etkinlik, Taha Karîmî’nin “Cehşê Spî” (Beyaz Paralı Asker) filminin gösterimiyle sona erdi.