Diyarbakır'da 19 gün önce kaybolduktan sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın ölümüne ilişkin aralarında suça sürüklenen 3 çocuğun da bulunduğu 15 sanığın yargılandığı davada önemli bir gelişme yaşandı. Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesi, davada verilen cezaların gerekçesini açıkladı. Mahkeme, ailenin cinayetin aydınlatılmasını ve faillerin yakalanmasını organize şekilde engellemeye çalıştığını belirterek, suçluyu kayırma suçunun işlendiğini vurguladı.
Diyarbakır'daki dava, Narin Güran'ın kaybolmasının ardından yaşanan süreci ve cinayetin çözülmesini engellemeye yönelik bir dizi çelişkili ifadeyi ve eylemi ortaya koydu. Sanıklar arasında, maktul Narin’in yakın aile bireyleri ve suça sürüklenen üç çocuk da bulunuyor. Sanıklardan bazıları, olayın yaşandığı saatlere dair çelişkili beyanlar vererek, olayı gizlemeye çalıştığı için cezalandırıldı.
Hediye Güran'ın İfadeleri Çelişkili Bulundu
Mahkeme kararında, sanık Hediye Güran’ın ifadelerinin tutarsız olduğuna dikkat çekildi. Hediye Güran'ın, olayın gerçekleştiği saatlerde Narin'in ağabeyi Enes Güran'ı korumak amacıyla uyuduğuna dair çelişkili beyanlar verdiği, olayları gizlemek için ifadesini değiştirdiği belirtildi. Mahkeme, bu tutumun "suçluyu kayırma" suçunu işlediğini tespit etti.
Birçok sanık ve suça sürüklenen çocuk, verdikleri çelişkili ifadelerle olayın araştırılmasını engellemeye çalıştı. Mehmet Selim Atasoy’un yangın çıkarma girişimi ve asılsız ihbarlarla kolluk kuvvetlerinin dikkatini başka yönlere çekmesi, araştırmaların faillerden uzaklaşmasına neden oldu. Ayrıca, bazı sanıkların telefon kayıtlarını silerek, gerçek faillerin yakalanmasını engellemeye çalıştıkları tespit edildi.
Mahkeme, sanıkların ve aile üyelerinin organize bir şekilde hareket ederek, cinayetin faillerinin bulunmasını ve olayın aydınlatılmasını engellemeye çalıştığını belirtti. Ailenin, çocuklar dâhil olmak üzere herkesin çelişkili ifadeler vermesini sağladığı ve suçluları koruma amacı güttüğü ifade edildi.
Sanıklar Kurtuluş ve Ömer Faruk Güran’ın, jandarma personelinin dikkatini başka yöne çekmek amacıyla yangın çıkarmaya çalıştıkları belirtildi. Diğer sanıklar da araştırmaları yanıltıcı yönlendirmelerle saptırarak, cinayetin faillerinin yakalanmasını engellemeye yönelik faaliyetlerde bulundu.
Mahkeme, sanıkların verdikleri gerçek dışı ifadeler, yangın çıkarma ve asılsız ihbarlarla suçluları korumaya çalıştıklarını belirterek, "suçluyu kayırma" suçunu işlediklerine karar verdi. Aile bireylerinin ve diğer sanıkların cezaları, 1 yıl 3 ay ile 3 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezalarına çevrildi. Ayrıca, suçluyu kayırma suçundan tutukluluklarının devamına karar verildi.
Mahkemenin kararında, soruşturma ve kovuşturma aşamalarında alınan ifadeler, HTS kayıtları, kamera görüntüleri ve diğer delillerle tüm olay süreci detaylı bir şekilde incelendi. Aile üyelerinin organize şekilde hareket ederek suçluları korumaya yönelik eylemleri, olayın aydınlatılmasını engellediği için önemli bir suç olarak değerlendirildi.