Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünün üzerinden bir yıl geçti. Ailenin ve avukatların suç duyurularına rağmen soruşturmada somut bir şüpheli tespit edilemedi; Adli Tıp raporlarında yer alan delillerin kime ait olduğunun belirlenememesi dosyada ilerlemeyi engelliyor.
24 Eylül 2024: Rojin Kabaiş, babasıyla birlikte Diyarbakır’dan Van’a gitti.
27 Eylül 2024: Kabaiş, kaldığı öğrenci yurdundan ayrıldı; bir daha geri dönmedi.
15 Ekim 2024: Genç kadının cansız bedeni Van Gölü Molla Kasım Mahallesi sahilinde bulundu.
Arama-kurtarma çalışmaları 18 gün sürdü; soruşturma hâlen gizlilik kararı altında yürütülüyor.
Deliller — ama şüpheli yok
Dosyada raporlanan bulguların başında, Kabaiş’in bedeninde iki farklı erkeğe ait DNA örneği ile atletinde başka bir kadına ait kan lekesi bulunması yer aldı. Ancak bu biyolojik izlerin kime ait olduğunun tespit edilememesi, soruşturmanın kilitlenmesine neden oldu. Dosyada gizlilik kararının sürmesi, ilerleyen süreç hakkında kamuoyuna ayrıntı verilmesini de engelliyor.
Aileden tepkiler: “Yurt ve okul hakkında davacıyız”
Rojin’in annesi Aygül Kabaiş, bir yıldır dosyada ilerleme olmadığını belirterek yetkililere tepki gösterdi:
“Hem yurttan hem okuldan davacıyız. Ölene kadar onlardan davacıyız. Katillerinin açığa çıkmasını, ceza almasını istiyoruz.”
Annenin iddiasına göre, kızının kaybolduğu haberinin aileye geç bildirilmesi arama çalışmalarını geciktirdi:
“Biz haber alıp Van’a gidene kadar 24 saat geçmişti. 24 saatte bitmiş; kaybolduğunu yeni haber veriyorlar. Ne yapsalar o süre içinde yaparlar.”
Anne, soruşturmanın yurt ve okul çevresinde yoğunlaşması gerektiğini savunuyor:
“Ne olduysa okulda oldu. Yurdun parmağı var işin içinde.”
Aile, Kabaiş’in oda arkadaşlarına da çağrı yaparak bildikleri varsa yetkililere açıklamaları talebinde bulundu.
Hukuki girişimler ve suç duyuruları
Diyarbakır ve Van Baroları, Adli Tıp Kurumu yetkilileri hakkında ihmal iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Ailenin avukatları dosyanın etkin soruşturulmadığı ve delillerin zamanında toplanmadığı görüşünde. Aile, hem idari hem adli sürecin takipçisi olacaklarını belirtiyor.
Ailenin itirazı: İntihar iddialarına sert yanıt
Olayın “intihar” olduğu yönündeki bazı değerlendirmelere de aile tepki gösteriyor. Anne Aygül Kabaiş, kızının sudan korktuğunu ve intihar edecek biri olmadığını vurguladı:
“Rojin sudan çok korkuyordu, intihar edecek biri değildi. Bunu asla kabul etmiyoruz.”
Dosyanın akıbeti belirsiz
Bir yıldır süren soruşturmada delillerin kimliklendirilmemesi, dosyanın kapanmamasına rağmen çözülmesini de engelliyor. Aile, faillerin ortaya çıkarılıp yargılanması için yetkililerin etkin adımlar atmasını talep ediyor. Savcılık makamlarının ve adli kurumların yürüttüğü çalışmalarla ilgili ayrıntılar gizlilik kararı nedeniyle kamuoyuna yansımıyor; ancak ailenin ve baroların başvuruları dosyanın seyri açısından belirleyici olmaya devam ediyor.