44 yaşındaki tecrübeli teknik adam, Trendyol 1. Lig’de son dört karşılaşmada üç galibiyet ve bir beraberlik alarak önemli bir çıkış yakaladıklarını belirtti. Takımın yalnızca skor olarak değil, oyun kalitesi açısından da belirgin bir yükseliş içinde olduğunu vurgulayan Kaloğlu, performans analizlerine göre son bir ayda yüzde 30’luk gelişme sağlandığını söyledi.

Amedspor’un hücum varyasyonlarında ciddi bir artış olduğunu ifade eden Kaloğlu, rakip ceza sahasına girişlerin ve üretkenliğin geçen aya kıyasla yüzde 30 oranında yükseldiğini dile getirdi. Savunma tarafında da daha kompakt bir yapıya geçildiğini, buna karşın hücum çeşitliliğinin zenginleştiğini belirtti.

Kaloğlu, kulüpteki uyum ve çalışma temposundan duyduğu memnuniyeti şu sözlerle özetledi:

“Bu takımın gelişime açık yapısı ve oyuncuların çalışma disiplini bizi çok mutlu ediyor. Bizden önce burada çok değerli hocalar görev yaptı, emek verdiler. Şimdi yeni yönetim ve yeni bir işleyiş var. Herkes kulübün kurumsallaşması için ciddi çaba gösteriyor. Biz de bu sürece katkı sunuyoruz. Takım içinde çok güzel bir atmosfer var.”

Sözlerine iddialı bir hedefle devam eden Kaloğlu, “Bu yıl Süper Lig’e çıkan takım biz olacağız, bir tarih yazacağız” diyerek camiaya güçlü bir mesaj verdi.

TFF’nin 1024 futbolcuyu kapsayan bahis soruşturması kapsamında birçok kulüp disiplin cezalarıyla sarsılmış, Amedspor da bu süreçten en çok etkilenen takımlar arasında yer almıştı. Kulüp, soruşturma sonrası 5 futbolcusuna verilen men cezalarının ardından söz konusu oyuncuların sözleşmelerini feshederek yollarını ayırmıştı.

Bu gelişmelerin ardından yeşil-kırmızılı camiada moral verici bir adım atıldı. Amedspor, alt yapısında yetişen iki genç oyuncuyu A takım kadrosuna dahil etmeye hazırlanıyor. U19 takımında stoper olarak görev yapan Baran Karaman ile kaleci Yakup Girişen, son dönemlerde gösterdikleri başarılı performanslarla teknik heyetin dikkatini çekti. Her iki oyuncunun da resmi olarak A takım kadrosuna yükseltilmesi bekleniyor.

Amedspor’un elit ve gelişim liglerindeki genç futbolcuları, sergiledikleri mücadele gücü, oyun zekâsı, özgüveni ve disiplinli oyun yapısıyla kulüp yönetimi ve taraftarlardan tam not aldı. Alt yapı sorumluları, Baran Karaman ve Yakup Girişen’in yakın gelecekte A takımın vazgeçilmez isimleri olabileceğini belirtiyor.

Van Barosu Kadın Hakları Merkezi, Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümüyle ilgili soruşturmada önemli bir gelişmeyi duyurdu. Baro Başkanı Sinan Özaraz ve Dosya Takip Komisyonu’nun Van Cumhuriyet Başsavcılığı ile yaptığı görüşmenin ardından DNA incelemelerinin kapsamının genişletildiği açıklandı.

Baro tarafından yapılan açıklamaya göre, daha önce 134 kişi üzerinde karşılaştırılan DNA profili sayısı 195’e çıkarıldı. Bu yeni profiller arasında olay sürecinde temas ihtimali bulunan yurt güvenlik personeli ve üniversite görevlilerinin de yer aldığı bildirildi. Yetkililerin, DNA karşılaştırma sayısının ilerleyen günlerde daha da artabileceği yönünde bilgi verdiği kaydedildi.

Soruşturmanın etkinliği açısından dosyanın artık Başsavcı, Başsavcı Vekili ve ilgili Cumhuriyet savcısı tarafından koordineli bir şekilde yürütüleceği belirtildi. Açıklamada, otopsi sırasında kullanılan tüplere ilişkin “bulaş” ihtimali üzerine tedarikçi, üretici ve Adli Tıp Kurumu personeli hakkında incelemelerin sürdüğü ifade edildi.

Öte yandan, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nin olası ihmal iddialarına ilişkin yapılan suç duyurusunda "görevsizlik" kararı verildiği ve soruşturmanın üniversite tarafından yürütülmesi gerektiği belirtildi. KYK yurduyla ilgili süreçte ise İl İdare Kurulu’ndan soruşturma izni talebinin sonuç beklediği bildirildi.

Baro, kamuoyunda tartışma yaratan çizik otopsi CD’siyle ilgili de açıklama yaparak, çizik olanın yalnızca bir kopya olduğunu, orijinal CD’lerden yeniden suret talep edildiğini ifade etti.

Van Barosu, “Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünün tüm yönleriyle aydınlatılması için soruşturmayı titizlikle takip ediyoruz” diyerek sürecin sonuna kadar mücadele edeceklerini vurguladı.

FUAR AÇILIŞINA YOĞUN KATILIM

Açılış törenine Bağlar Belediyesi Eşbaşkanları Leyla Ayaz ve Siraç Çelik, DTSO Başkanı Mehmet Kaya, farklı kentlerden Ticaret ve Sanayi Odası başkanları, sivil toplum kuruluşları ve belediye eşbaşkanları katıldı. Toplam 172 firma, bölgeye özgü ürünlerini tanıtmak üzere fuarda yer aldı.

KÜRTÇE KONUŞMA DİKKAT ÇEKTİ

Bağlar Belediyesi Eşbaşkanı Siraç Çelik, açılış konuşmasını Kürtçe yaparak anadilin önemine vurgu yaptı. Çelik, konuşmasında barış sürecine de değinerek, fuarın barışa katkı sağlayacak etkinliklerden biri olmasını diledi.

6 GÜN BOYUNCA ZİYARETÇİLERE AÇIK

Fuar, Mezopotamya mutfağının zenginliğini ve yöresel üretimin potansiyelini tanıtmayı amaçlıyor. 6 gün sürecek organizasyonun, Diyarbakır’ın gastronomi turizmine önemli katkı sağlaması bekleniyor.

Olayla ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla başlatılan soruşturma tamamlandı. Toplam 14 şüpheli gözaltına alındı. Sorgularının ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden 4’ü adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, 11’i tutuklandı.

Yetkililer, kavganın “kız isteme” nedeniyle çıktığını belirterek, olayın tüm yönleriyle soruşturulduğunu açıkladı.

Açıklamaya Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Doğan Hatun, milletvekilleri, DBB Meclisi Eşsözcüsü Demet Ceylan, meclis üyeleri, ilçe belediye eşbaşkanları ile sivil toplum ve siyasi parti temsilcileri katıldı.

“KÜRTÇE HER YERDE ÖZGÜR OLMALI”

Deklarasyonda, bütün dillerin insanlığın temel değerleri olduğu vurgulanarak şu talepler dile getirildi:

Kürt dili resmen tanınmalı ve anayasal statüye kavuşturulmalı.

Kürtçe, okul öncesinden üniversiteye kadar eğitim dili olarak kullanılabilmeli.

Orijinali Kürtçe olan, ancak Türkçeye çevrilen tüm yer ve nesnelerin adları Kürtçeye iade edilmeli.

Kürtçenin önündeki tüm yasal, hukuki ve fiili engeller kaldırılmalı; Kürtçe her yerde özgür ve serbest olmalı.

Kürt dilinin kalıcı olarak özgürleşmesi için Kürt kimliği anayasal güvenceye kavuşturulmalı.

Deklarasyon, Kürtçenin kamusal alanda ve eğitimde hak ettiği yere kavuşması için güçlü bir çağrı niteliği taşıyor.

“ADALET İÇİN MÜCADELE SÜRÜYOR”

Rosa Kadın Derneği Başkanı Suzan İşbilen, fail cezalandırılana kadar N.E.’nin yanında olacaklarını belirterek,
“Kadınlara yönelen her saldırıya karşı mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz” dedi.

“SÖZDE BABAYA HAK ETTİĞİ CEZA VERİLMELİ”

N.E.’nin dayısı Ali Rıza E., yeğeninin 18 yıl boyunca istismara uğradığını söyleyerek verilen beraat kararına tepki gösterdi:
“İlk duruşmada delil yetersizliğinden beraat verilmesi hem bizi hem toplum vicdanını yaraladı. Bu sözde baba hak ettiği cezayı almalıdır.”

“FAİL HEMEN TUTUKLANMALI”

N.E.’nin kardeşi Batuhan E., babası Erdoğan E.’nin bir an önce tutuklanmasını istediklerini ifade etti.
Kardeşi Yağmur E. ise, babalarının geçmişte kendilerini silahlı fotoğraflarla tehdit ettiğini belirterek,
“Ceza almasına rağmen dışarıda dolaşmaya devam ediyor. Ablam için adalet istiyoruz” dedi.

OLAYIN GEÇMİŞİ

2022’de Yenişehir ilçesi Devegeçidi Barajı yakınlarında devriye gezen jandarma, farları kapalı bir araçta baba ve kızı uygunsuz şekilde yakalamış, olay tutanaklara geçmişti.

Açılan davada Erdoğan E. 13 yıl hapis cezası almış ancak N.E.’nin baskı altında ifadesini değiştirmesi üzerine delil yetersizliği gerekçesiyle beraat etmişti.

Aile ve kadın örgütleri, davanın yeniden açılması ve failin tutuklanması için çağrılarını sürdürüyor.

Çevredeki vatandaşlar C.H.’yi ikna etmeye çalışırken, itfaiye ekipleri caddeyi trafiğe kapatarak havalı atlama minderini hazırladı. Bir süre sonra kendini boşluğa bırakan C.H., minderin üzerine düşerek olası bir facianın önüne geçti.

SAĞLIK DURUMU İYİ

İlk müdahalesi olay yerinde yapılan C.H., ambulansla hastaneye kaldırıldı. Doktorlar C.H.’nin sağlık durumunun iyi olduğunu bildirdi.

Olay bölgedeki vatandaşlarda kısa süreli panik yaratırken, ekiplerin hızlı müdahalesi sayesinde kişi hayata tutundu.

Kimliği henüz belirlenemeyen bir şahıs, yerde bulduğu taşla büfenin camlarını tek tek kırdı.

RAHAT TAVIRLARI DİKKAT ÇEKTİ

Olay sırasında şahsın son derece rahat tavırlar sergilediği görüldü. Tüm camları kıran kişi, daha sonra bölgeden ayrıldı.

O ANLAR CEP TELEFONUNA YANSIDI

Yaşananlar, hastanedeki vatandaşlar tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Görüntülerde, şahsın büfenin camlarını tek tek kırdığı anlar net bir şekilde görülüyor.

Olayla ilgili güvenlik güçlerinin inceleme başlattığı öğrenildi. Yetkililer, benzer olaylara karşı vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Akbilek, raporun diğer delillerle uyumlu olduğu gerekçesiyle kabul edildiğini, ancak aynı bilirkişilerin Bismil’de hazırladığı rapor sonucunda 3 kişinin beraat etmesinin emsal gösterilebileceğini belirterek Yargıtay’a başvurdu.

BİLİRKİŞİ YETKİNLİĞİ VE USULSÜZLÜK İDDİALARI

Akbilek, dilekçesinde, daraltılmış baz çalışmasını yapan bilirkişilerin yetkisiz ve usule aykırı şekilde görevlendirildiğini öne sürdü. Avukat, söz konusu kişilerin alanlarında uzman olduklarına dair diploma veya sertifika gibi belgelerin bilinmediğini vurguladı:

“Dosyamızda mevcut daraltılmış baz çalışmasını gerçekleştiren bilirkişiler, alanlarında uzman olmadığı tartışmasız bulunan, yetkinliklerini ortaya koyacak diploma/sertifika gibi belgelere sahip olup olmadıkları bilinmeyen kişilerden oluşmaktadır.

Bu kişiler, Diyarbakır ilinde 2012 yılında başka bir cinayet soruşturması kapsamında da rapor hazırlamış, o soruşturmada tutuklanan sanıklar daha sonra tahliye edilmiştir.”

DARALTILMIŞ BAZ ÇALIŞMASININ ELEŞTİRİSİ

Akbilek, raporun matematiksel kesinlik iddiasının hukuki ve bilimsel açıdan tartışmalı olduğunu ifade etti:

“Daraltılmış baz raporu şaşmaz, sapmaz ve kesin bir veri olarak kabul edilemez. Ceza yargılamasında dayatılmaya çalışılan bu delil değerlendirme yöntemi, bilimsel ve teknolojik gerçeklerle uyuşmamaktadır.

Günümüz teknolojisiyle HTS-baz sinyalleri en fazla 2 metre mesafe ve 1 dakikalık yanılgı payıyla analiz edilebilir; bu iddialar doğrulanamaz ve sansasyoneldir.”

YARGITAY’A TALEP

Akbilek, Yargıtay’a başvurusunda, daraltılmış baz raporunun hükümde dikkate alınmamasını talep etti:

“Diyarbakır 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen daraltılmış baz raporu, bilimsel kriterlere uymayan, hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş bir delildir. Bu nedenle, raporun hükümde dikkate alınmamasını talep ediyoruz.”

OLAY YERİNE EKİPLER SEVK EDİLDİ

Kazanın ardından ihbar üzerine olay yerine 112 Acil Sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kazada yaralanan 1 kişi, ekiplerin müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı.

KAZAYLA İLGİLİ İNCELEME BAŞLADI

Polis ekipleri, kazanın oluş nedenini belirlemek için olay yerinde inceleme başlattı. Yetkililer, sürücülerin raylardan geçerken dikkatli olmaları gerektiğini hatırlattı.

Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında kadınların deneyimlerini görünür kılmayı amaçlıyor.

ŞİDDETİN TÜRLERİ VE ETKİLERİ KONUŞULDU

Yeniköy Kadın Yaşam Merkezi’nde 3, Koşuyolu Kadın Yaşam Merkezi’nde 2 grup halinde düzenlenen etkinliklere toplam 109 kadın katıldı. Çalışmalarda fiziksel, psikolojik, ekonomik, cinsel ve dijital şiddet türleri ele alındı.

Katılımcılar, sözlü hakaret, ekonomik kısıtlama, tehdit, izolasyon, ısrarlı takip ve dijital kontrol gibi davranışların kadınların yaşamını nasıl etkilediğini tartıştı.

KADINLAR YAŞADIKLARI DENEYİMLERİ PAYLAŞTI

İnteraktif oturumlarda kadınlar, karşılaştıkları şiddet biçimlerini ve verdikleri mücadeleyi paylaştı. Çalışma hayatına katılımın engellenmesi, ekonomik özgürlüğün kısıtlanması ve ev içi bakım yükünün büyük ölçüde kadınlara düşmesi gibi deneyimler öne çıktı.

Katılımcılar ayrıca, ev içindeki görünmeyen emeğin takdir edilmemesinin, kadınları zaman zaman değersiz hissettirdiğini ifade etti.

FARKINDALIK ÇALIŞMALARI DİĞER MERKEZLERDE DEVAM EDECEK

Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı, farkındalık programlarını önümüzdeki günlerde Quça, Ben û Sen ve Lalebey kadın yaşam merkezlerinde de sürdürecek.

Amaç, kadınların şiddetle mücadelede bilinçlenmesini sağlamak ve destek mekanizmalarına erişimlerini güçlendirmek.

Babasından öğrendiği “Kul hakkından kaçının, kuldan kaçmayın” nasihatini hatırlayan Öz, parayı sahibine ulaştırmaya karar verdi.

SOSYAL MEDYA VE WHATSAPP İLE DUYURU

Öz, paranın miktarını belirtmeden WhatsApp grupları ve sosyal medya hesapları üzerinden duyuru yaptı. Yolcu, taksicinin paylaşımını fark ederek Öz ile iletişime geçti.

PARANIN TESLİMİ

Öz, parayı saydıktan sonra 23 deste halinde 230 bin lira olduğunu belirtti. Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşım sonucunda müşteriyle iletişim kuran Öz, parayı kafede teslim etti. Öz, teslim sırasında yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

"Ödül vermek istedi. Dedim ödül için yapmadım, Allah rızası için yaptım. Kimsenin hakkına girmek istemedik. Rahmetli babamın sözünü daima aklımda tutuyorum: 'Kul hakkından kaçının, kuldan kaçmayın.' Yetim büyüdük; kuldan korkmuyoruz, kul hakkından korkuyoruz. Allah bize haram para kısmet etmemiş, çok şükür."

MÜŞTERİNİN TEPKİSİ

Teslim sırasında müşteri büyük şaşkınlık yaşadı ve Öz’e teşekkür etti. Öz, parayı teslim ettikleri sırada kafede birkaç fotoğraf çektiklerini, ancak müşterinin yüzünün görünmesini istemediğini söyledi.

Sonuç olarak, Diyarbakır’da bir taksicinin gösterdiği dürüstlük, sosyal medya sayesinde hızla duyuruldu ve paranın sahibine güvenle ulaşması sağlandı.

Yeşil Yıldız Derneği Başkanı Yahya Öğer, dijital kumarın giderek arttığını vurgulayarak, hükümetin 2025–2026 eylem planının önemine dikkat çekti.

Amed TV olarak kente giderek yurttaşlara bu konudaki görüşlerini sorduk. İşte mikrofonumuza yansıyan çarpıcı yorumlar:

İŞSİZLİK VE ÇARESİZLİK ÖNE ÇIKIYOR

Röportajlarda en sık öne çıkan neden işsizlik oldu. Bir yurttaş, “İş yok, güç yok. İnsanlar kahvelerde vakit geçiriyor. Çare bulamayınca kumara yöneliyorlar” dedi.

Bir diğer Diyarbakırlı ise, “Ekonomik şartlar ağırlaştıkça insanlar kolay yoldan para kazanma hayaline kapılıyor” ifadelerini kullandı.

KUMAR KÜLTÜREL BİR ALIŞKANLIĞA DÖNÜŞTÜ

Bazı yurttaşlar, kumarın artık bir toplumsal alışkanlık haline geldiğini belirtti. Bir genç, “Bizim bölgede okey, tavla gibi oyunlar çok yaygın. İnsanlar bu ortamı seviyor, bu da zamanla bağımlılığa dönüşüyor” diyerek sorunun yalnızca ekonomik değil kültürel boyutunun da olduğuna dikkat çekti.

AİLELER ÇOCUKLARINA DAHA FAZLA SAHİP ÇIKMALI

Gençler arasında kumar eğiliminin artmasından endişe eden yurttaşlar, ailelerin sorumluluğuna vurgu yaptı:
“Gençlerimiz boşta kalıyor, aileler çocuklarına sahip çıkmıyor. Korona sonrası herkes daha da umursamaz hale geldi. Artık ne saygı kaldı ne sevgi. Gençler kafasına koyduğunu yapıyor.”

KUMAR, DİĞER SORUNLARLA BİRLİKTE ARTIYOR

Bazı yurttaşlar, kumarın tek başına bir problem olmadığını, uyuşturucu ve diğer kötü alışkanlıklarla bağlantılı olduğunu söyledi:
“Toplum olarak kültürümüzden uzaklaştıkça yozlaşıyoruz. Kumar, uyuşturucu, şiddet hepsi aynı zincirin halkası” ifadelerini kullandı.

GENÇLERİMİZ GELECEĞİMİZDİR

Bir diğer görüş ise gençlerin korunması gerektiğini vurguladı:
“Gençler bizim geleceğimiz. Onları zor bir yaşama itmemeliyiz. Demokratik, özgür ve onurlu bir yaşam kurmak için gençlerimizi kaybetmemeliyiz.”

Sonuç olarak, Diyarbakır’da yasadışı kumar oranlarının yükselmesi, hem ekonomik hem de sosyal faktörlerle açıklanıyor. Yurttaşların ortak görüşü, denetimlerin artırılması ve ailelerin gençlere daha fazla sahip çıkması yönünde.

TRAFİKTE SÜRÜCÜLER ZORLANDI

Sis nedeniyle trafikte ilerlemekte güçlük çeken sürücüler, düşük görüş mesafesi yüzünden dikkatli şekilde seyretmek zorunda kaldı. Kent genelinde özellikle sabah iş saatlerinde ulaşımda aksama ve yavaşlamalar meydana geldi.

Yetkililer, sisli havalarda hızın düşürülmesi ve takip mesafesinin artırılması konusunda uyarılarda bulundu.

Diyarbakır başta olmak üzere Güneydoğu’da geçen yıl yaşanan kuraklık ve yaz aylarındaki aşırı sıcaklar, tarımsal üretimde ciddi kayıplara yol açmıştı.

Bu yıl da benzer bir tablo yaşanıyor. Son 3 aydır yeterli yağış alamayan Diyarbakır’da, kasım ayı ortası geçmesine rağmen birçok üretici ekim yapamaz hale geldi.

GÜNEYDOĞU’DA YAĞIŞLAR EYLÜLDE YÜZDE 80, EKİMDE YÜZDE 45 AZALDI

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün (MGM) yayımladığı 2025 Ekim Ayı Yağış Değerlendirme Raporu, bölgede kuraklığın derinleştiğini gösteriyor.

Eylül ayında yağışlar yüzde 80 azaldı.

Ekim ayında da yağış düşüşü yüzde 45 olarak kaydedildi.

Bu veriler, bölgedeki su kaynakları ve tarımsal üretim için ciddi riskleri işaret ediyor.

TÜRKİYE GENELİNDE ARTIŞ VAR, GÜNEYDOĞU’DA DURUM TERSİNE DÖNDÜ

Rapora göre Türkiye genelinde ekim ayında ortalama yağış 53.5 mm oldu.
MGM, ekim yağışlarının ülke genelinde normallerinin yüzde 8, geçen yılın aynı döneminin ise yüzde 100 üzerinde gerçekleştiğini açıkladı.

Yağış artışı görülen başlıca iller:
Çanakkale, Balıkesir, Manisa, İzmir, Muğla, Bolu, Düzce, Zonguldak, Samsun, Amasya

Yağışların en fazla azaldığı iller ise:
Konya, Karaman, Niğde, Kayseri, Nevşehir, Kahramanmaraş, Malatya, Elazığ, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Şırnak

ŞANLIURFA’NIN GÜNEYİNDE DÜŞÜŞ YÜZDE 80’İ GEÇTİ

Raporda özellikle Şanlıurfa’nın güney kesimlerinde yağış azalmasının yüzde 80’in üzerine çıktığı vurgulandı.

MGM verilerine göre:

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin ekim ayı yağışı: 18.5 mm

Bölgenin ekim ayı normali: 33.8 mm

Bu rakamlara göre Güneydoğu, normaline kıyasla yüzde 45’le en fazla yağış kaybı yaşayan bölge oldu.

Diyarbakır’da 18 Kasım 2025 Salı günü, DEDAŞ tarafından yürütülecek bakım, onarım ve altyapı yenileme çalışmaları kapsamında birçok ilçede planlı elektrik kesintisi uygulanacak. Kesintiler sabah saatlerinde başlayacak, bazı bölgelerde akşam saatlerine kadar sürecek. OG–AG hat bakım çalışmaları, trafo yenileme, iletken değişimi, güç artırımı ve arıza önleyici düzenlemeler nedeniyle enerji kesintilerinin zorunlu olduğu bildirildi.

Vatandaşların planlarını kesinti saatlerine göre yapması önerilirken, özellikle kırsal bölgelerde uzun süreli kesintiler bekleniyor. İşte ilçe ilçe, mahalle mahalle 18 Kasım Salı elektrik kesintisi takvimi:

Kayapınar
Esentepe – Taban – Güleçoba – Doğanköy 09.00 – 17.00 OG–AG hat bakım ve arıza önleyici çalışma

Yenişehir
Erimli – Havacılar – Yukarıkılıçtaşı 08.00 – 18.00 Trafo bakım, hat yenileme, güç artırımı
Çınar
Aktepe – Öncülü – Bozçalı – Kuruyazı – Göktepe ve çevresi 08.00 – 18.00 İletken değişimi ve hat iyileştirme çalışması
Ergani
Selmanköy – Akçakale – Kayan – Bereketli – Olgun – Yapraklı – Fatih 08.00 – 17.00 OG hat bakım, trafo yenileme, planlı kesinti uygulaması
Bismil
Kervanpınar – Sarılar – Yuvacık hattı 09.00 – 17.00 OG hat bakım ve enerji iletim çalışması
Silvan
Aşağıveysi – Yeşilköy – Akçeltik – Düzalan ve bağlı köyler 09.00 – 17.00 Dağıtım merkezi bakım, hat yenileme
Lice
Yukarıturalı – Daralan – Birlik – Tuzla – Kırılan hattı 07.00 – 16.00 OG–AG hat bakım ve direk değişimi
Ziyaret ve çevresi 09.00 – 17.00 Trafo bakım ve iletken güçlendirme
Kulp
Bölge / Mahalle Saat Sebep
Hamzalı – Yeşilköy hattı 09.00 – 17.00 OG bakım ve arıza önleyici çalışma
Dicle
Bölge / Mahalle Saat Sebep
Altayköy – Bahçeköy – Yokuşlu 08.00 – 17.00 Altyapı iyileştirme ve hat bakım
Hazro
Bölge / Mahalle Saat Sebep
Varınca – Sarıçanak – Uzunargıt hattı 09.00 – 18.00 OG–AG hat yenileme ve trafo bakım
Hani
Bölge / Mahalle Saat Sebep
Kırım Mahallesi 14.15 – 16.30 Direk değişimi ve bağlantı çalışması
Çermik
Bölge / Mahalle Saat Sebep
Aydınlı bölgesi 09.00 – 17.00 OG bakım ve hat yenileme

Şu ana kadar 200’den fazla kişinin şikâyetçi olduğu belirtilirken, mağdurların zararı milyonlarca lirayı buluyor. Altın almak için yıllarca biriktirdiği parasını kuyumcuya veren M.Ö., “Uzun süredir tanıdığım için güvendim. Sonra hepsi kayboldu. Gizli numaradan arayıp şikâyetten vazgeçmemi bile istediler” dedi.

Altı çocuk babası Y.A. ise evde hırsızlık korkusuyla biriktirdiği 1 milyon 600 bin lirayı kuyumcuya emanet ettiğini söyleyerek, “Çocuklarımın geleceği için biriktirdim, hepsi yok oldu” diye konuştu.

Başka bir mağdur ise 750 bin lira kaybı olduğunu söyledi ve ailenin farklı iş kollarındaki işletmelerinin de kapandığını belirtti.

Aile işletmesi daha önce yaptığı açıklamada, kuyumcunun başındaki küçük kardeşin “hatalı ticari adımlar attığını” savunarak, alacak-verecek engesinin netleşmesiyle “gerekli adımların atılacağını” duyurmuştu.

Bismil’de giderek büyüyen dolandırıcılık iddiası sosyal medyada da gündem olurken, mağdur sayısının artabileceği belirtiliyor.

Diyarbakır Aktepe Group Süper Amatör Ligi’nde fırtına gibi esen Bağlar Belediyespor, çıkışını sürdürerek ligdeki üçüncü maçından da galibiyetle ayrıldı. Mor Menekşeler, güçlü rakibi Diyarbakır Sanayi Sitesi Spor’u 4-0 gibi net bir skorla mağlup ederek namağlup liderliğini korudu.

Sezonun en tempolu karşılaşmalarından biri olarak değerlendirilen mücadelede Bağlar Belediyespor, ilk dakikadan itibaren oyunun kontrolünü elinde tuttu. Orta sahadaki baskılı oyun, etkili kanat organizasyonları ve hızlı hücum geçişleri, Sanayi Sitesi Spor savunmasını zorlayan temel etken oldu.

Tribünlerde takımlarına destek veren taraftarlar, Mor Menekşeler’in sergilediği disiplinli futbolu ayakta alkışladı. Takımın üç maçtır ortaya koyduğu istikrarlı performans, camiada büyük bir umut ve şampiyonluk beklentisini artırdı.

Sıradaki Rakip Sur Gençlik Spor

Bağlar Belediyespor, ligin 4. haftasında Sur Gençlik Spor’u ağırlayacak. Teknik heyet, hem oyun düzenini hem de galibiyet serisini sürdürmekte kararlı. Hafta boyunca antrenmanlarda hücum setleri ve savunma yerleşimine ağırlık verilecek. Mor Menekşeler, kritik Sur Gençlik maçı için “mutlak 3 puan” hedefiyle sahaya çıkacak.

Diyarbakır’da son haftalarda kent ulaşımı adeta kilitlenmiş durumda. Özellikle iş çıkışı saatlerinde Kayapınar, Bağlar, Yenişehir ve Sur’un ana arterlerinde metrelerce araç kuyruğu oluşuyor. Dakikalarca ilerlemeyen trafik sürücüleri çileden çıkarırken sosyal medyada paylaşılan görüntüler, kentin ulaşım krizinin boyutunu gözler önüne seriyor. Vatandaşlar her akşam aynı tabloyla karşılaştıklarını belirterek, “Bu çile artık dayanılmaz hale geldi” ifadeleriyle tepkilerini dile getiriyor.

En Yoğun Noktalar: Kavşaklar Kilit

Mastfroş Kavşağı, 75 Metre Yolu, Urfa Yolu, Kooperatifler Bölgesi, Tekel Kavşağı ve Diclekent–Binbaşı Kavşağı son günlerde tamamen tıkanma noktasına geldi.

Sürücüler, şerit daralmaları, uygunsuz dönüşler, yaya geçitlerindeki yoğunluk ve yetersiz ışık süreleri nedeniyle “Bir kavşaktan geçmek artık 20 dakikayı buluyor” diyerek tepki gösteriyor.

Sosyal Medyada Trafik İsyanı

Her akşam trafikte kaydedilen görüntülerin sosyal medyada paylaşılmasıyla konu, Diyarbakır’ın en sıcak tartışma başlıklarından biri haline geldi. “Diyarbakır trafiği kilitlendi”, “Her gün aynı işkence”, “Bu sorun artık çözülsün” yorumları binlerce etkileşim aldı.

Uzmanlar: “Yol kapasitesi yetersiz, çözüm gecikmemeli”

Ulaşım uzmanları, Diyarbakır’ın hızla artan nüfusu, yeni yapılaşma bölgeleri ve her yıl yükselen araç sayısının mevcut yol kapasitesini aştığını belirtiyor.

Kent sakinleri ise kavşak düzenlemelerinin yenilenmesini, sinyalizasyon sürelerinin optimize edilmesini ve alternatif güzergâhların hayata geçirilmesini talep ediyor.

DİYARBAKIR - Hani ilçesi Seren Köyünde bulunan  özellikle yaz aylarının bunaltıcı sıcaklarında, bölge halkı ve çevre illerden gelen misafirler için bir kaçış noktası haline gelen Aynkebir, doğal yapısı ve atmosferiyle dikkat çekiyor.

Hantepe Köyü ve Tılham'ın Doğal Güzellikleri: Kentin sakin köylerinden biri olan Hantepe, doğal yapısıyla ve su kaynaklarıyla öne çıkmaktadır. Köy, yemyeşil doğası, temiz havası ve geleneksel köy yaşamıyla dikkat çeker. Hantepe Köyü’nde bulunan Tılham ise bölgenin en önemli doğal alanlarından biridir. "Tılham" adıyla bilinen bu bölge, özellikle doğa yürüyüşleri, kampçılık ve piknik yapmak isteyenler için harika bir destinasyondur.

DİYARBAKIR- Diyarbakır’ın doğal güzelliklerinden biri olan ve doğa severlerin uğrak noktalarından biri olan Kefrum Kalesi, doğal görüntüsüyle ziyaretçilerini büyülemektedir. Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde bulunan bu doğal güzelliği gelin birlikte tanıyalım.

DİYARBAKIR- Güzel Şeyh Kasrı ve Medresesi, sadece bir yapı değil, aynı zamanda bir zaman yolculuğu vaat ediyor. Tarihle iç içe geçmiş bu muazzam eser, sizi geçmişin büyüsüyle kucaklaşmaya davet ediyor. Diyarbakır'ın Çınar ilçesi Altınakar köyünde yüzyıllar boyunca hikayelerine tanıklık etmiş, geleneksel konut mimarisinin ötesinde bir yapı göze çarpıyor: Güzel Şeyh Kasrı ve Medresesi. 

DİYARBAKIR- Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki Surp Giragos Ermeni Kilisesi, 2016'da kamulaştırıldı ve uzun bir süre kullanılmadı. Ancak 2011'de restore edilmeye başlandı ve 2012'de bir kısmı ibadete açıldı. 2015'te kapanan kilise, 7 Mayıs 2022'de tekrar açıldı ve yılda bir kez geniş katılımlı ayinler düzenlenmektedir.

Diyarbakır'ın köklü tarihine tanıklık eden ve şehrin sembol yapıları arasında yer alan Diyarbakır Surları, İçkale ve Dış Kale olmak üzere iki ana bölümden oluşur. İçkale, şehrin ilk yerleşim yerini oluştururken, surların yapımına ilişkin kaynaklar genellikle 4. yüzyılın ortalarında yapıldığına işaret etmektedir. Toplamda 5800 metre uzunluğundaki bu muazzam surlar, İçkale ile birlikte 5,5 kilometrelik bir alanı kaplamaktadır ve 82 dış kale burcu ile 19 İçkale burcuna ev sahipliği yapar.