Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, 28 Kasım 2015’te Sur ilçesindeki Dört Ayaklı Minare önünde öldürüldü. İnsan hakları savunucusu ve barış aktivisti olan Elçi’nin katledilişinin üzerinden 10 yıl geçti, olay kentte hâlâ derin izler bırakıyor.
O GÜN NELER YAŞANDI?
Gazeteci Ramazan Yavuz’un tanıklığında o gün, Elçi’nin Dört Ayaklı Minare önünde tarihi yapının tahribatına dikkat çekmek için basın açıklaması yaptığı sırada silah seslerinin duyulduğu ve Elçi’nin vurulduğu anlar şöyle aktarıldı:
Sabah saat 10.00 civarında Elçi, birkaç avukatla minarenin önüne geldi.
Açıklama sırasında ellerinde “İnsanlığın mirasıyım, mirasına sahip çık” yazılı dövizler bulunuyordu.
Açıklama sonrası ayrılacakları sırada Balıkçılarbaşı tarafından silah sesleri duyuldu.
Yerde kanlar içinde yatan beyaz ceketli kişi, Tahir Elçi’ydi.
Gazeteci Yavuz, olay anında çektiği fotoğraflar ve gözlemleriyle Elçi’nin vurulma anına tanıklık ettiğini ve yaşanan karmaşayı detaylı şekilde aktardı.
ELÇİ’NİN ÖLDÜRÜLMESİNİN ARDINDAN OPERASYONLAR BAŞLADI
Tahir Elçi’nin katledilmesinin hemen ardından, hendeklerin kapatılması ve barikatların kaldırılması için 2 Aralık 2015’te operasyonlar başladı.
6 mahallede sokağa çıkma yasağı ilan edildi, zırhlılar yerleştirildi.
Operasyonlar sırasında binlerce vatandaş evlerini terk etmek zorunda kaldı.
3,5 ay süren çatışmalar sonunda Sur ilçesinde ciddi tahribat oluştu.
SUR’DA TARİHİ YAPILAR VE MAHALLER YIKILDI
Yaşanan şiddet ve çatışmaların ardından 6 mahalledeki ev ve işyerleri kamulaştırıldı ve yıkıldı.
Yıkılan binalar arasında tarihi okullar ve işyerleri de bulunuyordu.
Molozlar Dicle Üniversitesi’ndeki boş bir araziye taşındı.
BARIŞ VE HOŞGÖRÜNÜN SİMGESİ
Elçi, yaşamını barışa ve insan haklarına adamış bir isimdi. Ölümünden sonra düzenlenen cenaze törenine on binlerce kişi katıldı. Bölgede ve Türkiye’de geniş yankı uyandıran Elçi’nin mirası, hâlâ hak savunucuları ve toplum tarafından yaşatılıyor.