DİYARBAKIR- Lice'nin tarihçesi, zengin kültürel mirasının yanı sıra çeşitli medeniyetlerin etkileşimiyle şekillenmiştir. İlçe, Diyarbakır'a bağlı olup kuzeydoğusunda konumlanmıştır. Gelir kaynakları arasında mevsimlik göç, hayvan alım-satımı, tarım ve hayvansal ürünler bulunmaktadır. Ulaşımı kolay olan ilçe, asfalt yollara sahiptir ve sadece karadan ulaşım sağlanmaktadır. İklimi sert karasal özellik gösterir ve yaz aylarında kavurucu sıcaklar yaşanırken, kışları erken kar yağışlarıyla belirginleşir. Lice'nin tarihçesi, M.Ö. 7000'li yıllara kadar uzanmaktadır ve bu dönemde Asur kitabeleri ve arkeolojik bulgular yerleşik hayatın varlığını kanıtlamaktadır. Yöredeki ilk bilgilere M.Ö. 3000'lere kadar uzanan Hurri-Mitanni halkından ulaşılmıştır. Ardından Asur egemenliği gelmiş ve bölgede çeşitli medeniyetlerin hakimiyeti yaşanmıştır. M.S. 622-639 yılları arasında Bizans hakimiyetine giren Lice, daha sonra Emevilerin ve Abbasi'lerin egemenliğine geçmiştir. Büyük Selçuklular ve Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetimi altına giren Lice, uzun bir süre Osmanlı hakimiyetinde kalmıştır. Osmanlı döneminde önemli bir yerleşim yeri olan Lice, 1871'de Diyarbakır'a bağlı bir ilçe haline gelmiştir. 6 Eylül 1975'te büyük bir deprem felaketi yaşayan ilçe, önemli bir tahribata uğramış ve birçok can kaybı yaşanmıştır. Ancak, yeniden inşa çalışmaları sayesinde ilçe tekrar ayağa kalkmıştır. Lice'ye hâkim olan medeniyetler arasında Hurr-i Mitanni, Asur, Urartu, Med, Pers, Makedon, Part, Roma, Bizans, Emeviler, Abbasiler, Büyük Selçuklular, Suriye Selçukluları, Ahlatşahlar, Artuklular, Eyyubiler, Osmanlı İmparatorluğu, İlhanlılar ve Akkoyunlular yer almaktadır. Bu medeniyetlerin etkisi, Lice'nin tarihî ve kültürel zenginliğini oluşturmuştur.