Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Mizak Mahallesi’nde açılması planlanan bakır madeni, bölgenin doğal yapısı ve yaşam alanları açısından büyük endişe yaratıyor. Deprem ve heyelan riski taşıyan bölgede süren çalışmalar, köylülerin içme suyunda zarar oluşmasına neden oluyor.
Köylüler Madene Karşı Hukuki Mücadele Başlattı
Mahalleden İlhami Okman, 2023 yılında bölgeye gelen madencilik şirketine karşı dava açılması için öncülük ettiğini aktardı. Okman, “Şirketin buraya gelmesiyle şikayette bulundum. Her mahalleden 2 kişi avukatlar aracılığıyla dava açtık. 2024’te keşif kararı çıktı ancak köye keşif yapılmadı. İkinci başvurumuz sonrası keşif yapıldı. Davanın peşini bırakmayacağız çünkü madende oluşacak tahribatın telafisi mümkün değil. Şirket köyümüzü talan ediyor. Mizak’ta 95 sondaj kuyusu açıldı, derinlikleri 150 metreden 750 metreye kadar ulaşıyor. Koçmarin’de su kalmadı, taşıma suyla ihtiyacımızı karşılıyoruz. Burada hayvancılıkla geçiniyoruz. Dağlar yok edilirse yaşam da sona erer. Toprak, su ve hava bizim; talancı şirkete izin vermeyeceğiz.” dedi.
“Direne direne kazanacağız”
Elif Alan, annesi Azize Alan ile birlikte madene karşı direnişte olduklarını belirterek, “Maden şirketi ağacımızı ve suyumuzu kesti. Burada şirket istemiyoruz çünkü burası yaşam, tarım ve hayvancılık alanımız. Toprağımıza, suyumuza ve geleceğimize sahip çıkacağız. Direne direne kazanacağız. Bir madenci gelip bizim toprağımızı mahvedip zengin olamaz. Buralar bizimdir ve biz tarım-hayvancılıkla geçiniyoruz. Köyler üretimin temel halkasıdır, şimdi bu halka yok edilmek isteniyor. Üretim yapan herkes kazanır, toprak zarar görmez. Ama şirket gelince sadece bir kişi kazanıyor, yaşam alanları yok oluyor. Göç etmeye zorlanıyoruz ama biz şehirde yaşamıyoruz; şehir hayatından kaçıp köylere geliyoruz. Toprağımızdan edilmemize izin vermeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
“Kirli Ellerinizi Topraklarımızdan Çekin”
Yusuf Kalçi ise yaşam alanlarının tahrip edilmesine dikkat çekerek, “Burası köylünün yaşam alanıdır. Kirli ellerinizi bu temiz topraklardan çekin. Buradan Bingöl fay hattı geçiyor, bu büyük bir tehlike. Ayrıca sıcaklık artışı ve doğa katliamı bu duruma bağlıdır. Siyanür toprağı yok edecek; İliç’te bunu gördük. Yaşamı yok ediyorlar ve bu felakete izin vermeyeceğiz.” dedi.
