Diyarbakır ve Mardin’de sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarında artış yaşanıyor. SES Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Mehmet Nur Ulus, sorunun temelinde sağlık sisteminin yapısal eksikliklerinin yattığını belirterek yöneticileri sorumluluğa çağırdı.
Aynı Hastanede İki Şiddet Vakası
11 Eylül 2025’te Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bir hasta sağlık çalışanlarına saldırdı. Bir gün sonra aynı hastanede beş sağlık emekçisi başka bir şiddet olayına maruz kaldı. Benzer bir vaka da Mardin’in Artuklu ilçesinde Dr. Baran Şeşen’e yönelik gerçekleşti.
“123 Binden Fazla Şiddet Bildirimi Var”
SES Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Ulus, 2012’den bu yana Beyaz Kod Çağrı Sistemi’ne 123 bini aşkın şiddet vakasının bildirildiğini hatırlatarak, sağlık alanında şiddetin ulaştığı boyutu gözler önüne serdi.
Sağlık Sistemi Sermayeye Teslim Edildi
Ulus, sağlık hizmetlerinin özelleştirme ve piyasa koşullarına göre şekillendiğini vurguladı:
“AK Parti iktidarıyla beraber ‘sağlıkta dönüşüm’ adı altında bir program uygulandı. Toplumu hasta olarak lanse eden, hastane ve tetkik sayısını artırarak gelir hedefleyen bir sistem var. Bu da kışkırtılmış sağlık sistemine yol açtı.”
Altyapı Yetersizliği Şiddeti Tetikliyor
Mehmet Nur Ulus’a göre Diyarbakır’daki sağlık altyapısı nüfusun ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak. Randevu bulamayan ve tetkik süreçlerinde zaman baskısı yaşayan hastaların öfkesi, sağlık çalışanlarına yöneliyor:
“Halk radyolojik tetkikleri çekmek için zamanla yarışıyor. Bu da öfkeye neden oluyor, öfke sağlıkta şiddeti doğuruyor. Buradaki aksaklıklar sağlık emekçilerinde değil, iktidar ve ülkeyi yönetenlerde.”
MR Sırası Tartışması Şiddete Dönüştü
Ulus, geçtiğimiz hafta yaşanan bir olaya dikkat çekti:
“Bir hasta MR çektirmek istiyor ve öncelik talep ediyor. Görevli personel ise randevu sırasına göre işlem yaptıklarını söylüyor. Bu noktada tartışma başlıyor ve 5-6 kişi sağlık çalışanlarına saldırıyor.”
Nüfus Artıyor, Hastane Kapasitesi Yetersiz
Artan tetkik sayısı ve hasta yoğunluğuna rağmen hastane binalarının yetersiz olduğunu belirten Ulus, bazı branşlarda randevu almanın neredeyse imkânsız hale geldiğini söyledi:
“Pandemide, depremde, selde hep biz vardık. Topluma sağlık hizmeti sunmak için her zaman sahadaydık. Sistemin tıkanmış olması sağlık çalışanlarının değil, bu sistemi inşa eden ve yönetenlerin sorumluluğudur.”
Sistemin Değişmesi İçin Çağrı
Ulus, sorumluluğun hem merkezi hem yerel yöneticilere ait olduğunu vurguladı:
“Bunun sorumlusu hem iktidardır hem de buradaki yöneticilerdir. Bu nedenle herkesi bu sistemi değiştirmeye davet ediyorum.”
