DİYARBAKIR- Diyarbakır’ın Çüngüş ilçesinde tarih boyunca Fırat ve Dicle nehirleri arasında yer alan Mezopotamya toprakları stratejik bir konuma sahip olup, dağlık arazi ve Fırat Nehri'nin derin yatağı nedeniyle doğal bir koruma sağlamıştır. Ancak verimli topraklara sahip olmaması ve ulaşım zorlukları nedeniyle yoğun bir yerleşim alanı olarak tercih edilmemiştir. Osmanlı döneminde Müslümanlar ve gayrimüslimlerin bir arada yaşadığı bir yerleşim merkezi olmuştur, ancak gayrimüslimlerin çoğunlukta olduğu belirtilmiştir.
Özellikle Diyarbakır’ın Çüngüş ilçesinde bulunan Adiş Köyü, Osmanlı döneminde önemli bir Ermeni yerleşimi yeri olarak öne çıkmaktadır. 16. yüzyılda sadece Ermenilerin yaşadığı bu köye zamanla Müslümanların da yerleşmiştir. Köyde Surp Garabed Kilisesi gibi tarihi yapılar bulunmaktadır. 19. yüzyılın sonlarına doğru köydeki Ermeni nüfusunun başka yerlere göç etmek zorunda kalmıştır.
‘Cumhuriyet Dönemi’nde adı değiştirildi'
Cumhuriyet Dönemi’nde Adiş köyünün adı Değirmensuyu olarak değiştirildi. Bu süreçte, köyün tarımsal faaliyetlere uygun olmayan arazisinin ve çeşitli toplumsal olayların etkisiyle Ermeni nüfusunun azaldığı belirtilmektedir. Ancak köy, tarihi dokusunu koruyan Surp Garabed Kilisesi gibi önemli yapılarla dikkat çekmektedir.
‘Surp Garabed Kilisesi’
Eski ismiyle Adiş ya da Adış günümüzdeki ismiyle Değirmensuyu köyünde bulunan terk edilmiş bir Ermeni kilisesidir. Kilisenin orijinalinde üç nef ve beşik tonozlu bir yapı var. İlave odalar ise kilisenin kuzeydoğu ve güneydoğu dış duvarlarına eklenmiş. Kiliseyi genişletmek için dikdörtgen planlı odalar da güneybatı ve kuzeybatı duvarlarına eklendi. Ne yazık ki, kilisede yapı tarihini belirten bir kitabe bulunmuyor. Yapının tam tarihi bilinmiyor, ancak diğer Ermeni yapılarıyla karşılaştırıldığında, muhtemelen 19. yüzyılın ortalarında yeniden inşa edildiği düşünülüyor.