Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesinde, taş sokakların arasında zamana direnen bir meslek... 54 yaşındaki Fesih Sürmeli, 35 yılı aşkın süredir aynı dükkanda semer yapıyor. Bir zamanlar Sur’da 25’e yakın semerci bulunurken, bugün sadece o kaldı. Kentin dört bir yanına at ve eşekler için semer yetiştiren ustaların sesleri artık yok; Sürmeli’nin çekiç sesi, bu zanaatin son yankısı olarak Sur sokaklarında çınlamaya devam ediyor.

“SEMERCİLİK BİTME NOKTASINA GELDİ”
Fesih Sürmeli, mesleğin yok olmasının en büyük nedeninin köy yaşamının değişmesi olduğunu söylüyor. Eskiden her köyde birkaç at, eşek ve yük hayvanı bulunduğunu, bunların taşımacılıkta vazgeçilmez olduğunu hatırlatan Sürmeli, şunları dile getirdi:
“Bir zamanlar iş yetiştiremiyorduk. Sabahın köründen gece yarılarına kadar semer yapardık. Ama şimdi köylerde herkesin arabası var. Hayvanlar azaldı, semere ihtiyaç kalmadı. O yüzden bizim meslek de yavaş yavaş yok oldu.”

“BU MESLEK BENİM HAYATIM”
Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte işlerin neredeyse durma noktasına geldiğini belirten usta Sürmeli, eskisi gibi semer siparişi almadığını ifade etti.
“Eskiden dükkanın önünde sıra olurdu. Şimdi ise günlerce kimse uğramıyor. Artık dükkanda sinek avlıyorum. Ama yine de burayı kapatamıyorum. Çünkü bu meslek benim hayatım. Eğer ben de bırakırsam Türkiye’de semercilik tamamen biter,” dedi.

“BU MESLEK SADECE GEÇİM DEĞİL, BİR KÜLTÜR”
Sürmeli’ye göre semercilik sadece bir zanaat değil, aynı zamanda geçmişle bugünü birbirine bağlayan bir kültür.
“Semer yapmak sabır ister, emek ister. Deriyi, tahtayı, çiviyi öyle birleştirirsiniz ki hayvanın sırtı yara olmasın. Bizim işimizde ustalık kadar vicdan da lazım. Bu kültürün unutulmasına gönlüm razı değil,” diyerek mesleğine olan bağlılığını anlattı.

“ESKİ USTALAR BİRER BİRER KEPENK İNDİRDİ”
Sur ilçesinde bir dönem onlarca semerci dükkanı bulunuyordu. Ancak zamanla hepsi birer birer kapandı. Kimi yaşlandı, kimi başka işlere yöneldi. Geriye yalnızca Fesih Sürmeli kaldı. Şimdi o, bir dönemin zanaatkar ruhunu temsil ediyor.
Sur’un tarih kokan sokaklarında, bir semer tezgahı ve bir ustanın direnciyle Türkiye’de yok olmaya yüz tutmuş bir meslek nefes almaya devam ediyor.

Fesih Sürmeli’nin dükkanı, yalnızca semerlerin değil; kaybolmaya yüz tutmuş bir kültürün, sabrın ve emeğin son sığınağı olarak Sur’da varlığını sürdürüyor.





