Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde Ilısu Baraj Gölü altında kalan Hakemi Use Höyüğü, Yukarı Mezopotamya’nın gizemli tarihini gün yüzüne çıkarıyor.
Binlerce yıllık geçmişiyle dikkati çeken höyüğe, iki farklı halk tarafından yerleşildi, iki kez de terk edildi. Ancak bu terk edilişlerin nedenleri hâlâ tam olarak bilinmiyor.
İLK HALK NEDEN TERK ETTİ?
Hakemi Use Höyüğü’ndeki kazılar, buranın M.Ö. 5950 civarında tarım ve hayvancılıkla geçinen küçük bir köy topluluğu tarafından kurulduğunu gösteriyor.
Yukarı Mezopotamya’nın diğer bölgeleriyle etkileşim içinde olan bu topluluğun, bir noktada ani bir kararla tüm eşyalarını toplayarak höyüğü terk ettiği belirlendi.
Arkeologlara göre, bu terk edişin nedeni bilinmiyor. Doğal afet, salgın hastalık, çatışma ya da kaynak tükenmesi gibi çeşitli teoriler ortaya atılsa da, şu ana kadar bu konuda kesin bir kanıt bulunmuş değil.
5 BİN YIL SESSİZLİK VE YENİ BİR HALKIN GELİŞİ
İlk terk edilişin ardından Hakemi Use'nin yaklaşık 5 bin yıl boyunca yerleşime kapalı kaldığını anlatan arkeologlar, ancak bu uzun sessizliğin, Asur İmparatorluğu döneminde bozulduğunu belirtti.
Yazılı kaynaklar ve arkeolojik verilere göre, Asur hükümdarı II. Aşurnasirpal döneminde eyalet başkenti Tuşhan'ın yeniden inşa edildiği ve çevresine yeni yerleşimler kurulduğu kaydediliyor.
Bu dönemde Hakemi Use’ye de farklı bölgelerden zorla göç ettirilen bir halkın yerleştirildiği belirtiliyor.
Kral Aşurnasirpal'a at yazıtlarda, bu süreci şöyle anlatıyor:
"... Nirbu diyarından ayrılıp Tuşa şehrine yaklaştım. Tuşa'yı yenilemek için elime aldım.
Eski duvarını temizledim, alanını belirledim, temel çukuruna ulaştım ve görkemli bir şekilde tepeden tırnağa yeni bir duvar inşa edip tamamladım.
İçeride kraliyet ikametgâhım için bir saray buldum. Kapılar yaptım ve girişlerine astım. Bu sarayı inşa ettim (ve tepeden tırnağa tamamladım).
Beyaz kireç taşından bir heykel yaptım (ve) üzerine Nairi diyarında gösterdiğim olağanüstü gücü ve kahramanlıkları övdüm.
Onu Tuşa şehrinde inşa ettim. Anıtsal yazıtımı kazıdım (ve duvarına yerleştirdim).
Açlık ve kıtlık nedeniyle başka diyarlara, Subru diyarına giden zayıf düşmüş Asurluları geri getirdim. Onları Tuşa şehrine yerleştirdim..''
ASUR GÜCÜNÜN ÇÖKÜŞÜ VE SON TERK EDİLİŞ
Asur’un Yukarı Dicle’deki otoritesi sarsılınca, Tuşhan'ın terk edildiği ifade edilerek, Hakemi Use’deki iskanın da sona erdiği ifade ediliyor.
Arkeologlara göre, ikinci halk da bölgeden göç etti ve höyük bir daha hiç yerleşime açılmadı.
GÜNÜMÜZDE BİR ZAMAN KAPSÜLÜ
Bugün Ilısu Baraj Gölü altında kalan Hakemi Use, iki farklı halkın dramatik göç öyküsünü barındıran bir zaman kapsülü gibi.
Neolitik döneme ait yaşam tarzını ve Asur dönemindeki zorunlu göç politikalarını bir arada sunan höyük, tarihçiler ve arkeologlar için hâlâ araştırılması gereken birçok sır barındırıyor.
Hakemi Use'nin iki kez yaşadığı terk edilişin ardında yatan gerçekler, şimdilik toprak altında gizli kalmaya devam ediyor.
 
            
                            
                            
                            




