DTSO Başkanı Mehmet Kaya, “Doğu Sorunu: Teşhisler ve Tespitler” raporunun 30. yılı dolayısıyla düzenlenen panelde, sorunun sosyolojik, ekonomik ve siyasal boyutlarıyla ele alınması gerektiğini vurguladı.

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaya, 1995 yılında hazırlanan “Doğu Sorunu: Teşhisler ve Tespitler” raporunun 30. yılı dolayısıyla düzenlenen panelde önemli değerlendirmelerde bulundu. Kaya, Kürt sorununun yalnızca güvenlik perspektifiyle ele alınmasının çözümü zorlaştırdığını belirterek, kapsamlı bir yaklaşımın zorunlu olduğuna dikkat çekti.

“Rapor cesur bir dönemde hazırlandı”

DTSO ile Diyarbakır Tanıtma Kültür ve Yardımlaşma Vakfı (DİTAV) tarafından, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde düzenlenen “30. Yılında Doğu Raporu’ndan Bugüne” başlıklı panelde konuşan Kaya, raporun hazırlandığı dönemin koşullarına işaret etti.

1990’lı yıllarda Kürt sorununun tamamen güvenlik ve terör ekseninde ele alındığını hatırlatan Kaya, faili meçhul cinayetlerin yaşandığı, güvenlikçi politikaların hakim olduğu bir dönemde böyle bir raporun hazırlanmasının önemli ve cesur bir adım olduğunu söyledi.

“Rapor Cesur Bir Dönemde Hazırlandı”

“Bu mesele sosyolojisi, ekonomisi ve siyaseti olan bir sorundur”

Raporda, sorunun yalnızca güvenlik başlığı altında ele alınamayacağının net şekilde ortaya konulduğunu belirten Kaya, şu ifadeleri kullandı:

“Bu mesele sosyolojisi, ekonomisi ve siyaseti olan bir sorundur. Bu çerçeve oluşturulmadan kalıcı bir çözüm üretmek mümkün değildir.”

Bölgesel teşviklerde büyük uçurum

Kaya, bölgesel kalkınma politikalarının uygulamada adil işlemediğine de dikkat çekti. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin yatırım teşviklerinden yeterince faydalanamadığını ifade eden Kaya, Batı illeriyle aradaki farkın çarpıcı boyutlara ulaştığını söyledi.

“Bölgesel kalkınma amacıyla uygulanan teşviklerden Doğu ve Güneydoğu’nun yararlanma oranı yüzde 5’ler seviyesindeyken, Batı illerinde bu oran yüzde 65’lere kadar çıkıyor.”

Eğitim Ve Gıda Harcamalarında Derin Eşitsizlik

Eğitim ve gıda harcamalarında derin eşitsizlik

Eğitim ve temel tüketim harcamalarında da ciddi bir dengesizlik olduğunu belirten Kaya, Batı ile bölge arasındaki farkın eğitim harcamalarında 26 kata, gıda harcamalarında ise 22 kata kadar ulaştığını ifade etti. Kaya, bu tablonun uzun yıllardır süren güvenlik merkezli yaklaşımın bir sonucu olduğunu dile getirdi.

“Diyalog ve müzakere hayati önemde”

Türkiye’de son dönemde Kürt sorununun çözümüne yönelik diyalog tartışmalarının yeniden gündeme gelmesini önemli bulduğunu belirten Kaya, sürecin geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.

“İsmi ne olursa olsun, bugün diyalog ve müzakerenin konuşuluyor olması önemlidir. Ancak hâlâ farklı bakış açılarına alan açmakta zorlanıyoruz.”

Kaynak: İHA