Diyarbakır

Diyarbakır Surları’nda “Hasırevi” açıldı: Binlerce yıllık el sanatları turistlerle buluşuyor

Diyarbakır’ın tescilli hasır ve kişnişi başta olmak üzere binlerce yıllık el sanatları, 5 bin yıllık surların 47 No’lu burcunda “Hasırevi”nde üretilecek, sergilenecek ve satışa sunulacak.

Abone Ol

Diyarbakır’ın tarihi ve kültürel mirası, yeni bir projeyle bir kez daha gün yüzüne çıktı. Kentin binlerce yıllık geleneğini yaşatmak ve turistlere özgün deneyimler sunmak amacıyla hayata geçirilen “Hasırevi” projesi, 5 bin yıllık surların 47 No’lu burcunda açıldı. Proje kapsamında, kentin tescilli hasır ve kişnişi başta olmak üzere telkari ve diğer geleneksel el sanatları, kadın ustaların ellerinde üretilerek ziyaretçilere sunulacak.

Diyarbakır Sarraflar ve Kuyumcular Odası (DİKO) Başkanı Mehmet Yüksel ve yönetimi, projeyi hayata geçirmek için uzun süren bir hazırlık sürecinden geçti. Yüksel, Hasırevi’nin sadece ürünlerin satıldığı bir alan olmadığını, aynı zamanda Diyarbakır’ın binlerce yıllık kültürel ve tarihî değerlerini ziyaretçilere aktarmayı amaçladığını söyledi. “Tarihimizi yansıtacak ürünlerimiz burada sergilenecek. Ziyaretçiler, hasırın yapım aşamasından bitmiş ürünlere kadar tüm süreci görebilecek. Turistlerin ve halkın gelip süreci deneyimlemesi bizim için çok önemli,” dedi.

Projenin yatırımcılarından Fırat Ekinci, Hasırevi’nin hayata geçirilmesini büyük bir mutluluk olarak nitelendirerek, “Yaklaşık 3-4 yıldır üzerinde çalıştığımız bir hayaldi. Kurumlarımızın desteğiyle bugün faaliyete geçirdik. Diyarbakır’ın binlerce yıllık tarih ve kültürel mirasını ön plana çıkarmayı hedefledik. Başta hasır olmak üzere kişnişi, telkari ve diğer el sanatlarını hem üretip hem sergileyerek ziyaretçilere sunacağız,” ifadelerini kullandı.

Hasır ve Kişniş: Binlerce Yıllık Miras

Diyarbakır’ın kültürel mirası, tescilli ürünlerle sınırlı değil. Kentin tarihi boyunca farklı uygarlıkların etkisiyle gelişen el sanatları, Hasırevi’nde günümüzde yeniden hayat buluyor. Hasır, Diyarbakır’ın özgün dokusunu yansıtan, binlerce yıllık bir gelenek. Kadın ustalar, hasırın ipliklerini özenle dokuyarak kolye, bilezik ve dekoratif ürünler üretiyor. Kişniş ise kentin özgün aroması ve kültürel sembolü olarak, özellikle takı ve süs eşyalarında işleniyor.

Yüksel, “Diyarbakır’a ait 2-3 bin yıllık ürünleri burada görebileceksiniz. Turistlerin buraya gelerek hem ürünleri satın alması hem de üretim sürecini gözlemlemesi büyük önem taşıyor. Bu projeyle hem turizme katkı sağlıyoruz hem de kültürel değerlerimizi gelecek nesillere aktarıyoruz” dedi.

Kadın Ustaların Elinden Gelen Eşsiz İşler

Hasırevi’nde üretim sürecini kadın ustalar üstleniyor. El emeğiyle yapılan ürünler, sadece yerli değil, yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor. Kadınlar, hasırın eritimi, örgüsü ve son işçiliğini titizlikle gerçekleştiriyor. Ekinci, “Burada ev hanımı ustalarımız var. Hasırın tüm aşamaları el işçiliği ile tamamlanıyor. Ziyaretçiler, ürünlerin baştan sona nasıl üretildiğini yakından görebiliyor,” diye konuştu.

Telkari ve kişniş gibi diğer el sanatları da Hasırevi’nde hayat buluyor. Telkari, ince metal tellerin ustalıkla işlenmesiyle yapılan ve genellikle gümüşten üretilen geleneksel bir sanat formu. Ziyaretçiler, Hasırevi’nde telkarinin üretim aşamasını izleyebilir ve ürünleri satın alabilir. Kişniş ise hem gıda hem de dekoratif amaçlarla kullanılıyor ve kent kültüründe özel bir yere sahip.

Turizm ve Kültürün Buluşma Noktası

DİKO yönetimi, Hasırevi’nin Diyarbakır turizmine önemli katkı sağlayacağını belirtiyor. Tarihi surların içinde yer alan proje, ziyaretçilerin şehrin kültürel geçmişiyle doğrudan etkileşime geçmesine olanak tanıyor. Yüksel, “Turistler buraya geldiğinde sadece ürün satın almakla kalmayacak, aynı zamanda Diyarbakır’ın kültürel geçmişini yaşayacak. Hasırın oluşum sürecini görmek, tarihi deneyimlemek demektir. Bu, turizmcilerimiz için de büyük bir avantaj,” dedi.

Kurumların Destekleriyle Hayata Geçen Proje

Proje sürecinde Diyarbakır Valiliği, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Müze Müdürlüğü destek sağladı. DİKO yönetimi, bu desteklerin projenin hayata geçmesinde kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Yüksel, “Bu süreçte desteklerinden dolayı kurumlarımıza teşekkür ediyoruz. Onların katkısı olmasa projemizi bu noktaya getiremezdik,” ifadelerini kullandı.

Gelecek Vizyonu ve Sürdürülebilirlik

Hasırevi’nin uzun vadeli hedeflerinden biri, Diyarbakır’ın kültürel mirasını korumak ve bunu ekonomik bir değer haline getirmek. Proje kapsamında, üretimde kullanılan malzemelerin büyük kısmı yerel kaynaklardan temin edilecek ve kadın istihdamı teşvik edilecek. Bu sayede hem kültürel miras yaşatılacak hem de yerel ekonomiye katkı sağlanacak.

Ekinci, “Bu sadece bir satış alanı değil. Burada kültür ve tarih bir araya geliyor. Ziyaretçiler, ürünleri alırken Diyarbakır’ın geleneksel üretim yöntemlerini ve tarihini de öğreniyor. Bu, şehrin kültürel hafızasını korumak için atılmış büyük bir adım” dedi.